Bir ay kadar, sert, kaşındırıcı ve kırılabilir bir metal olan PLA ile denemeler yaptım. | TED | وأمضيت قرابة الشهر أختبر مادة بي.إل.إيه. وهي مادة قاسية وخشنة وقابلة للكسر. |
Kalbin çok yumuşak. Kalbin atmıyor olabilir ama hala kırılabilir. | Open Subtitles | قلبك ، أيها الحنون ، قد لا يكون مُعرض للضرب لكنه ما زال مُعرض للكسر |
Ona dikkat et, kırılabilir! Her şey nerede? | Open Subtitles | انتبه مع ذلك، إنه قابل للكسر أين هو كل شيء؟ |
kırılabilir. O yüzden dikkatli olun, tamam mı? - Elbette. | Open Subtitles | إنها هشة للغاية , لذلك أريدك أن تضعها بحرص شديد , مفهوم ؟ |
John, öyle sanıyorum ki Japonların pozisyonu şimdi kırılabilir. | Open Subtitles | جون، أنا مقتنع أن ذلك الموقع الياباني يمكن أن يتحطم الآن. |
Evet, tamam, üzgünüm, ama gagalar savaşta kırılabilir, değil mi? | Open Subtitles | نعم , حسناً , أنا آسف و لكن المناقير قد تُكسر في الحروب , اليس كذلك ؟ |
Hepimiz eriyebilir etten ve kırılabilir kemikten yaratılmışız. | Open Subtitles | كلنا مجرد جلود قابلة للذوبان وعظام قابلة للكسر |
- Sandalye kırılabilir. - Sandalyeyi düşünecek halimiz yok. | Open Subtitles | ـ المقعد عُرضة للكسر ...ـ لن نضطر أن نبالى بأمر المقعد |
Yeraltından erişim, kırılabilir duvarlar. | Open Subtitles | المنافذ التحت أرضية، حوائط قابلة للكسر |
- Buraya gel. - Hayır Kyle, o kırılabilir. | Open Subtitles | تعـالي إلـى هنـا - لا, "كـايل", إنه قـابل للكسر - |
Yaptığım sadece birkaç kırılabilir eşyayı ortalıktan kaldırmak; | Open Subtitles | --أنا أنقل بعض الأشياء القابلة للكسر بعيداً |
Çünkü kuvvetli bir darbe sonucu kafatasınız kırılabilir. | Open Subtitles | ﻷن جمجمتك عرضة للكسر تحت ضغط قوة هائلة |
kırılabilir bir şey değil. | Open Subtitles | -إنه مجرد منديل، غير قابل للكسر |
Hemen kırılabilir. | Open Subtitles | فانه قابل للكسر |
kırılabilir. Yanıma koltuğa alacağım. | Open Subtitles | نعم،إنها هشة سأضعها في المقعد معي |
Pahalı, kırılabilir, sivri keşke yanıcı da olsaydı. | Open Subtitles | غالية, هشة, ذات أطراف حادة... فقط لوأنها قابلة للاشتعال أنا لست جاهزة لكي أكون أما.أليس كذلك؟ |
- Teşekkür ederim. Dikkatli ol... - kırılabilir mi? | Open Subtitles | شكراً , بحرص إنها هشة ؟ |
Bakın, her an kırılabilir. Yarışı bırakın, şimdi bile olabilir. | Open Subtitles | إسمع , إنه من الممكن أن يتحطم في أيّة لحظة , وربما الآن |
Bir oesophagus kemiği, boyuna dokunulmadan nasıl kırılabilir ki ? | Open Subtitles | كيف للمريء أن يتحطم دون أن تصاب الرقبة ؟ |
Terrence Gilroy'un kemikleri ancak onu dondurucu içine iterken olduğu gibi, biri üzerine çıkarsa kırılabilir. | Open Subtitles | عظام (تيرانس جيلروي) يُمكن أن تُكسر فقط بواسطة أحدٍ يجثو فوقه بينما قام بدفعه داخل المجمدة |
Elini kaldırırsan kırılabilir, anladın mı? | Open Subtitles | في حال أنك أمسكت هكذا,فسوف أكسر لك ساعدك. أفهمت؟ أعتقد ذلك. |