"kırılması" - Translation from Turkish to Arabic

• كسر
• يكسر
• بكسر
• المكسورة
• انكسار
• إنكسار
• تصدع
• مكسوراً
• يُكسر
• كسّره

Restoranda fişek ve cam kırılması sesi duyan bir tanık vardı.
شاهد كان في المطعم, سمع صوت ألعاب نارية و كسر زجاج

Ölüm nedeni boyun kırılması.
وفي الحالة هذه سبب الوفاة هو كسر عظام الرقبة

Düşen işlem maliyetleri, değer zincirlerinin kırılması ve bu sebeple aracıların kaybolmasının veya yapıbozum dediğimiz şeyin mümkün hâle gelmesiyle ilgiliydi.
كانت حول انخفاض تكاليف المعاملات كسر سلاسل القيمة وبالتالي السماح باللاوساطة، أو ما نسميه التفكيكية.

Dil kemiğinin kırılması için 90 kiloluk ağırlık gerekiyormuş.
عثرنا على تأثير مضاف من وزن 90 كيلو حتى يكسر عظمة الترقوة

Makale için üzüldüm, kalbinin kırılması yetmiyormuş gibi, bir de gazetelere sıçraması--
إنها سيئة بما يكفي ...لتوقم بكسر القلب لكنها انتشرت في جميع الصحف...

Bu da leğen kemiği, ayak, kaburga, boynuz kırılması gibi yaralanmalara neden oluyor.
مسببة إصابات مثل الأحواض المكسورة والساقين، والأضلاع، والقرون.

güneşin ufuk altına düştükten sonra, parlamaya devam ediyor olmasının nedenini, ışınlarının Dünya'nın atmosferine girerken kırılması olduğunu farz etmiştir.
بعد أن تسقط الشمس عن صفحة السماء بسبب انكسار آشعتها عندما تدخل غلاف الأرض

Doğum günüm, ya da diğer bir deyişle köpek boku, atlet, kalbimin kırılması artık sona ermişti.
إذا عيد ميلادي, أو براز الكلب القميص المشدود, يوم إنكسار الخاطر الذي لم يخطر ببالي قد إنتهى

Yani barınız, Hürriyet Çanının kırılması olayıyla doğrudan doğruya ilgili mi?
إذاً أنت تزعم أن لملهاكم دوراً مباشراً في تصدع جرس الحريّة؟

İlk ceset normaldi, ortadan ikiye kırılması hariç.
الجثة الأولى كانت طبيعية, ما عدا أنه كان مكسوراً لنصفين. الجثة الأولى كانت طبيعية, ما عدا أنه كان مكسوراً لنصفين.

Sopa iyi bilenmiş ve yapısı yakın tanecikli. İnsanın teninde kırılması mümkün değil.
المضرب منجور ومشحوذ جيداً، لا يمكن أن يُكسر بواسطة نسيج بشري طري

Kemik kırılması ve kanayan bağnazlıktan fazlası.
أكثر من كونه مجرد كسر عظام وطائفية نازفة.

- Gördüğünüz gibi, zifiri karanlıktı... ve ben yarı uykudaydım, uyku ilacı almıştım çünkü camın kırılması ve alarm beni korkutmuştu
كان الظلام حالك وكنت نصف نائمة لأني تحت تأثير الأقراص وسمعت كسر الزجاج والإنذار

Tek bildiğim şey camın kırılması ve kolumun kesilmesi.
كل ما أعرفه هو كسر نافذة وحصلت على قطع من الزجاج المتطاير.

Bardağın kırılması insan keyfinin kırılganlığını temsil eder.
كسر الزجاجِ تُمثّلُ قابليةُ كسر البهجةِ الإنسانيةِ.

Aynı kalbimin bir daha kırılması gibi ama alıştığımdan beri o kadar kötü olmuyor.
وكما لو كان قد كسر قلبي مرة أخرى ولكن ليست مشكلة كبيرة

Şu tarafa-- Kemik kırılması
اوه هنا ، يوجد كدمة في العظم لكن ليس هناك كسر

Yeni bedene girmiş adamlar, su borusunun kırılması, hayaletlerin mesaj getirmesi!
شخص منسوخ الروح يكسر أنبوب الماء الأشباح ترسل رسائل

Havada volkanik tozların düşük seviyeli güneş ışıklarıyla kırılması vardı.
إنه غبار البركان في الهواء يكسر ضوء الشمس

Acımasız bir katille arandaki doğa üstü bağın, kan büyüsü ile kırılması olayını her gece kutlayamıyorsun.
لا يتسنّى للمرئ كلّ ليلة الاحتفال بكسر صلة خارقة للطبيعة بمختلّ قاتل عبر تعويذة دم.

Ve muhtemelen bazı kemiklerin kırılması ve çocuk esirgemenin aranmasıyla.
ومن الممكن بعض العظام المكسورة وربمارعايةالاطفالقديأتون.

Tabii ki, baltanın başının kırılması hırdavatçıya bir ziyaret daha demek.
بالطبع انكسار الرأس تعني رحلة أخرى إلى متجر لوازم العائلة

Hayatının en sarsıcı deneyimini omurganın kırılması kadar iyi hiçbir şey hatırlatmıyor.
،لا شىء أكثر من إنكسار عمودك الفقرى يمكنه أن يُذكّرك بأكثر موقف مؤثر فى حياتك

Buz kırılması sesi duyuyorum..
أسمع تصدع الثلج

Çünkü insanın kalbinin kırılması nasıl bir şeydir, iyi bilirim.
لأنى أعرف كيف يكون الشعور عنما يكون قلبك مكسوراً

Kalbimin senin tarafından kırılması benim için ayrıcalıktır.
سيكون شرفاً لي أن يُكسر قلبي بواسطتك

Kullanılmadan önce kırılması gereken şey nedir?
ما الذي عليك كسّره قبل إستخدامه؟