Fail muhtemelen arka camı kırıp girdi ve ön kapıdan çıktı. | Open Subtitles | الأرجح أنّ المُجرم كسر النافذة، وبعدها غادر من خلال الباب الأمامي. |
Cam falan kırıp makine dairesi kapısı önüne yere bırakabilir misin? | Open Subtitles | لو أمكنك كسر الزجاج و تركهُ على الأرض على عتبة الباب؟ |
Adamın kolunu kırıp, tavşan sesi çıkarttırdın, lanet iki yüzlü! | Open Subtitles | إنك كسرت ذراع رجل، وجعلته يصيحُ مثل السنجاب، إنك مرائي |
Saatleri kırıp kutuya koydunuz. İbrelerdeki radyum sayacı çalıştırdı. | Open Subtitles | لقد قمتم بكسر ساعاتكم ووضعتوها في الصندوق |
Sayı rekorunu kırıp o eski çamaşır parçasını duvardan indirecektim. | Open Subtitles | فلقد كنت على وشك أن أكسر اللوحة واخرج ذلك الرداء القديم من الحائط |
Eğer bir şeyler yanlış giderse, kırıp... ..anahtarı sana atacağım. | Open Subtitles | إذا اي شيء حدث خاطئا سأكسر الزجاج وارمي المفتاح اليك |
- Geçen sefer anahtarımı bırakmışlardı. - Ketçap şişesini kırıp yerleri Monica'nın havlularıyla temizlediğin zaman mı? | Open Subtitles | عندما حطمت زجاجة الكاتشب و نظفتها بمنشفة مونيكا |
Kapıyı kırıp giremezler, ama pencerelerden girebilirler. | Open Subtitles | إنهم لا يستطيعون كسر الباب فقط يمكنهم الدخول من النوافذ |
Dövüştüğü bazı zamanlar, kendini öyle kaptırırmış ki, içinde bir şeyleri kırıp kırmadığını düşünmeye başlarmış. | Open Subtitles | عندما كان يقاتل يوماً ما قاتل بقوة حتى كسر شئ ما بداخلة؟ |
Henry Carter'ın ön camı kırıp, elini kestiğinde buna maruz kaldığını düşünüyor. | Open Subtitles | ويعتقد هنري بأن كارتر قد تعرض لها عندما جرح نفسه عندما كسر زجاج السيارة |
Evet. Sanırım buralarda bir kaç kalp kırıp, Bir kaç cüzdanı boşaltmış. | Open Subtitles | أظن بأنه كسر بعض القلوب وترك بعض المحافظ هنا |
Camı kırıp arka koltuğa kusan evsiz herif. | Open Subtitles | المتسول الذي كسر النافذة وتقيأ على الكرسي الخلفي |
Merak etme, uyuyana kadar bekledim, ve anahtarlarını kırıp onu içeri kilitledim. | Open Subtitles | لا تقلقي لقد انتظرته حتى ينام ثم كسرت مفتاحاً في قفل الباب حتى لا يخرج |
Birinde sağ göğüsten kaburgaları kırıp, akciğerinden geçmiş. | Open Subtitles | أحداهما في الجانب الأيمن من الصدر كسرت الأضلاع واخترقت الرئة |
Sanki birisi camı kırıp, elini içeri uzatıp kilidi açmış... ve de içeri girmiş. | Open Subtitles | يبدو أن شخصاً ما قام بكسر الزجاج و أدخل يده, ثم فتح القُفل ومن ثم فتح النافذة |
Kimse o onun sonunu getireyim onun kemiklerini kırıp, hapse attıracağım. | Open Subtitles | . أخبرني بإسمه ، وسأريك نهايته . سوف أكسر أطرافه ، و أقفل عليه |
Onun o güzel boynunu kırıp kafasını bir tarafına sokacağım tabii eğer istediğimi almazsam. | Open Subtitles | سأكسر رقبته وأضع رأسه في مؤخرته إذا لم تعطني ما اريده |
Ayrıca bi kaç kaburgasını kırıp dalağını yırtmışım | Open Subtitles | لقد أغضبني فكسرت جمجمته بشكل متكرر .. حطمت بعض أضلاعه |
Tom, birilerinin kalbini kırıp hâlâ onlara değer verdiğini söyleyemezsin. | Open Subtitles | توم,لا يتسنى لك ان تحطم قلب إحداهن و أن تقول أنك ما زلت تهتم لأمره |
Kapıyı kırıp odaya girelim mi? Pekâlâ. | Open Subtitles | هل نحطم الباب و نحضرها ؟ حسناً ، أتريدون الطريقة السهلة أم الصعبة ؟ |
Gidip şu İrlandalı'nın diz kapaklarını kırıp yemeye bir şeyler alalım. | Open Subtitles | لنذهب لكسر ركبة هذا الايرلندي الحقير و نحصل على بعض الطعام |
Başkasının eşyasını kırıp ücretini ödeyemezsen, bu problem yaratır. | Open Subtitles | انها مشكلة كبيره , الاصطدام بالناس و تحطيم أغراضهم ؟ |
Eğer birkaç saat içinde dışarı çıkmazsa... kapıyı kırıp doktoru içeri sokun. | Open Subtitles | إن لم يخرج في غضون ساعات اكسر الباب وأدخل الطبيب إلى الغرفة |
Sinirlendiğinde eşyaları kırıp döktüğünü biliyoruz. | Open Subtitles | ونحن نعلم بأنه يحطم الأشياء عندما يكون غاضباً |
Yani yatak odanın kapısını kırıp sana saldırmadı, öyle mi? | Open Subtitles | هل تعنين أنه لم يكسر باب غرفة النوم ليصل إليك ، أليس كذلك ؟ |
- Dükkanımı kırıp geçiriyor. Yakalayın! Yakalayın! | Open Subtitles | ساحطم محلك لقد حطم محلي اقبضوا عليه اقبضوا عليه |
- Çiti kırıp taze yonca yemişler. - Midelerini şişirir. | Open Subtitles | لقد كسروا السياج وأكلوا برسيماً غير ناضج جعل بطونهم مُنتفخة |