"kıran" - Translation from Turkish to Arabic

    • كسر
        
    • كسرت
        
    • حطم
        
    • حطمت
        
    • يكسر
        
    • يحطم
        
    • محطم
        
    • محطمة
        
    • كاسر
        
    • كاسرة
        
    • كسروا
        
    • فطر
        
    • كسره
        
    • ما يُذعِن
        
    • يحطّمون
        
    Shelly Russo'yu aşıp senin burnunu kıran kişiyim. Jimmy, sen misin? Open Subtitles انا من كسر انفك في شيلي روسو. جيمي هل هذا انت؟
    Aynayı kıran kuş beyinliyi öldürmek istiyorum. Open Subtitles هاى بولى اريد ان أقتل الوغد المجنون الذى كسر المرأة
    Ben bunu yapabildim; inkârımı kıran son sadistçe bir dayak sayesinde. TED كنت قادرة على الرحيل بسبب ضربة اخيرة سادية كسرت حالة انكاري.
    Ama kalbimi kıran şey beş milyonu alıp kaçman oldu. Open Subtitles لكن ما حطم قلبي أنك سرقت مني خمسة مليون دولار
    Bu kız, kalbimi kıran bütün kadınların hepsi. Open Subtitles هذه الفتاة واحدة مثل كل النساء التي حطمت قلبي.
    Panayırdaki güçlü adam, hani zincirlerini kıran. Open Subtitles الرجل القوي في الاستعراض، الرجل الذي يكسر السلاسل.
    Ve Amerikalılarla barış imzalamalı ki Aziz Papaz'ın kalbini kıran bütün bu kötü olaylar bitsin. Open Subtitles وتوقيع معاهدة سلام مع الامريكان حينها كل الرعب الذي يحطم قلب الأب الأقدس سيزول
    İtibar ile ilgili garip olan şu ki herkes benim kalp kıran biri olduğumu düşünüyor ama işin gerçeği önce sen benimkini kırdın. Open Subtitles حسنا , هذا هو الشيء المضحك عن السمعة الجميع يعتقد بأنني أكبر محطم للقلوب و لكن بالحقيقة
    Bir keresinde penisini ağzına almaya çalışırken boynunu kıran bir çocuk vardı. Open Subtitles في الحقيقه, مره حددت هوية طفل كسر رقبته محاولاً ان يضع فمه في قضيبه
    Bacağını falan kıran olursa, bu kez öyle kırıldığıyla kalır. Open Subtitles اذا كسر أحد رجله فانها ستظل مكسورة حتى الصباح
    Ben de seramik rulmanlarla birlikte hediye olarak o kıyafeti yolladım. Hız rekorunuzu kıran birine hediye yollamanız çok ince bir davranış. Open Subtitles ومن الجميل بفظاعة منك أن ترسل هدية ل شخص الذي كسر فقط سجل سرعة.
    Arabanın penceresini kıran bir tuğla ya da geçtiğimiz birkaç yıldaki o tatlı uyarılardan biri değil. Open Subtitles ليس حجر كسر زجاج سيارة أو مجرد تحذيرصغير وقع فى السنوات الأخيرة
    -Hani şu benim kalbimi kıran bir gecelik ilişkimiz için mi demek istiyorsun? Open Subtitles هل تعني الليلة التي بيننا وانت نوع ما كسرت قلبي ؟
    Bu camı kıran o muydu? Open Subtitles إنها هي من كسرت النافدة هذا إستنتاج معقول
    Görünüşe göre, bu darbenin gücü ve kurbanın eltaraklarını kıran darbenin gücü neredeyse aynı. Open Subtitles يبدو ان السبب لهذه الضربة والضربة التي كسرت جمجمة الضحية تقريبا متطاقة.
    Şu benim camı kıran ve polisle uğraşan çocuk. Open Subtitles الصبي الذي حطم نافذتي ليذهب و يلعب على الشرطي
    Ona "Porno Starının belini kıran şey" demeyi seviyorum. Open Subtitles احب ان القبه بالقضيب الذى حطم ملكات الاباحيه
    Kalbini kıran sen değil miydin? Open Subtitles ولم لا تكونين أنتِ من فعلها ؟ الفتاة التي حطمت قلبه ؟
    Kardeşim çok kalp kırdı ama şimdiye kadar onun kalbini kıran biri olmamıştı. Open Subtitles لقد كسر أخي قلوب الكثير من الفتيات لكنّي لم أرَ أحداً قط يكسر قلبه
    8 yaşındaki oğlumun kalbini kıran neydi-- Open Subtitles ما يحطم قلبي هو أن ..إبني ذو الثمان سنوات
    Kemik kıran sadece güçlü kollarını kullanarak bir kez daha zincirleri kırmaya çalışacak. Open Subtitles محطم العظام سيحاول مرة أخرىتحطيمالحديد... باستخدام قوة ذراعيه العظيمة فقط.
    - Genelde kalpleri kıran kendisi olurdu. Open Subtitles اعتادت أن تكون هي محطمة القلوب دائماً.
    O bize bu şekilde uzandı ve bu, söylemek isterim ki bir buzları kıran bir şeydi. TED لكنها و صلت الينا بتلك الطريقة و كان .اريد ان اقول انه كان كاسر للحاجز بيينا
    Pastel boya kıran Willow'u da seviyorum, korkunç, damarlı Willow'u da. Open Subtitles أحب ويلو كاسرة قلم التلوين وأحب ويلو المخيفة
    Aslında esas gayem; vericimin, şifrelerimizi kıran Almanlar tarafından bize karşı kullandıkları konusunda üstlerimi uyarmaktı. Open Subtitles ولكن بشكل أساسي لأحذر قادتي من أن جهاز الإرسال الذي كنت أستخدمه كان يساعد الألمان الذين كسروا شفرتنا.
    O da kalbimi kıran Claude adlı oğlana aşık oldu. Open Subtitles و وقعت في حب فتى يُدعى (كلوود) الذي فطر قلبي
    Onu kıran benim. Open Subtitles أنا الإنسان الذي كسره
    İnsanları kıran acı değil. Korku. Open Subtitles ليس الألم ما يُذعِن الناس، بل الخوف.
    Çevresinde cesaretini kıran insanlara kim ihtiyaç duyar ki? Open Subtitles إن كان الناس الذين حولك يحطّمون معنوياتك، من يحتاجهم إذن؟

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more