"kırdığım" - Translation from Turkish to Arabic

• حطمت
• كسرتُ
• كسرتها
• جرحتك
• لكسري
• ضايقها

Onu kırdığım için çok özür dilerim... ama o şehirdeki herkesle yiyişiyor!
لذا أنا آسف لأنني حطمت هرائها ولكنها تتجول في المدينة تضاجع الجميع

Bak Gio, kırdığım camın parasını ödemek istiyorum.
اوه انظر ياجيو أريد أن أرد لك الدين من أجل تلك النافذة التي حطمت

Belki de Rhino (Gergedan) Ordugahı'ndaki keskin nişancılık rekorunu kırdığım içindir.
أو لربما حطمت سجل قنصك القياسي. في (مخيم رينو).

Koruyucu ailem, tabak kırdığım için, iki gün araba bagajına kilitlemişlerdi.
لقد حبسني والدي بالتبني في صندوق السيارة ليومين عندما كسرتُ طبقاً

Tabakları kırdığım için çok üzgünüm.
-أنا آسف جداً لأني كسرتُ الأطباق

Bu güç süper hızla koşarken kırdığım topukların sayısını bilmiyorum.
عدد أعقاب الأحذية التي كسرتها اليوم أثناء ركضي الخارق لا يحصى.

Rosemary, seni kırdığım için üzgünüm.
روزماري، أنا آسف أني جرحتك

kırdığım şey her neyse kusura bakma.
انظري، آسف لكسري أيًّا يكُن ذلك الذي كسرتُه.

"kırdığım için" "kırdığım için"
ذلك ضايقها ذلك ضايقها

Dinazorunuzu kırdığım için kusura bakmayın.
أنا آسف لأني حطمت دينصورك

Ağzını yüzünü kırdığım içindir.
هذا لأنني حطمت وجهك

- Gemiyi kırdığım için üzgünüm.
-أنا أسف أني حطمت السفينة

Kapı kırdığım için özür dilerim.
آسف لأنّي كسرتُ الباب.

kırdığım diğer şeylerle birlikte oyuncak sandığına geri dön.
‏‏‏عد إلى صندوق الألعاب‏ ‏‏مع سائر الأشياء التي كسرتها‏‏

Marge? kırdığım heykellerin zararını karşılamak için sana 300 dolarlık bir çek yazdım. Tamam mı?
(مارج)، كتبت لك شيكاً بمبلغ 300 دولار مقابل كل التماثيل التي كسرتها

Seni kırdığım için çok üzgünüm.
أنا آسفه لأني جرحتك

Seni kırdığım için özür dilerim.
أعتذر عن كوني جرحتك.

Ta ki koçumun ayak parmağını kırdığım için atılana dek.
قبل أن أطرد، لكسري إصبع المدرب.

"kırdığım için"
-ذلك ضايقها