"kırmızı şarabı" - Translation from Turkish to Arabic

• النبيذ الأحمر
• و النبيذ
• النبيذ الاحمر

Birlikte akşam yemeği yedik ve getirdiği kırmızı şarabı içtik sonra birlikte yattık.
تناولنا الغداء معا، وشربنا النبيذ الأحمر الذي أحضره معه وبعد ذلك مارسنا الجنس

Akşam yemekte, getirdiği kırmızı şarabı içtik.
تناولنا العشاء، وشربنا كأسًا من النبيذ الأحمر الذي أتى به

Bizim dünyamızda, o Papa'ya kırmızı şarabı onaylatan kadındır.
في عالمنا، هي الإمرأة هي التي أقنعت البابا لـ التصديق على النبيذ الأحمر.

Bunlar Kendimi beğenmişliğimden, düşük kan şekerimden ve kırmızı şarabı köpeğimin ağrı kesicileriyle karıştırmaktan kaynaklanıyor.
إنه تكوين من الأحترام القليل للذات و نسبة قليلة من سكر الدم و خلط النبيذ الأحمر مع مهدئات كلبي

Bir onu bir de kırmızı şarabı demişti.
كان ذلك و النبيذ الأحمر... على ما أعتقد.

İç kırmızı şarabı kalbini pompalasın.
تتهاوى يزداد ضخ الدم من القلب مع النبيذ الاحمر

Bu gece kırmızı şarabı iyi yakaladın.
أحسنتِ صنعاً مع النبيذ الأحمر هذه الليلة

Hindi güzel görünüyor. Sevdiğim kırmızı şarabı da almışsın.
الديك الروميّ يبدو جميلًا، وأحضرتَ النبيذ الأحمر الذي أحبّه.

Önceden hukukçular kırmızı şarabı tek başına içerse rüşvettir denirdi.
إذا شربتَ النبيذ الأحمر لوحدكَ فهذا يعني أنهُ رشوة،

-Bu bir harika. -Ve kırmızı şarabı biliyorsunuz.
-هذا جيد جداً تعرفين ما يقولونه حول النبيذ الأحمر 0

-Bu bir harika. -Ve kırmızı şarabı biliyorsunuz.
هذا جيد جداً - تعرفين ما يقولونه حول النبيذ الأحمر 0

kırmızı şarabı ne çıkarır?
مالذي يزيل بقعة النبيذ الأحمر ؟

Harika! kırmızı şarabı seviyorum.
ذلك عظيم! أنا أحب النبيذ الأحمر!

kırmızı şarabı seviyor musun?
هل تحب النبيذ الأحمر ؟

...kırmızı şarabı temizliyorum.
أنظف النبيذ الأحمر من الجدار

kırmızı şarabı getirdim!
‫أحضرت النبيذ الأحمر!

Peynirle kırmızı şarabı aldım.
.لدي الجبن و النبيذ

kırmızı şarabı çok sevdiğini duydum.
لقد سمعت انكي تحبين النبيذ الاحمر كثيرا