Bir defilede mankenin kürküne kırmızı boya fırlatmaktan yakalanmış. | Open Subtitles | لقد تم أعتقالها لإلقاءها دهان أحمر على معطف شخصية مشهورة في عرض للأزياء |
Laboratuvar sonucuna göre idrarda seyreltilmiş kırmızı boya. | Open Subtitles | دهان أحمر مخلوط مع بول, أستنادا الى المختبر. |
Mısır şurubu, kırmızı boya, sarı boya,kafein. | Open Subtitles | فقط ، عصير الذرة و صبغة حمراء برقم 40 و صبغة صفراء رقم 6 و كافيين |
Saçındaki kırmızı boya mı yoksa bir kan zebanisi kafana mı sıçtı ? | Open Subtitles | هل هذه صبغة حمراء في شعرك أم أن شيطان تغوط على رأسك، يا متصنع؟ |
Dalgıçlar, sürücü kapısında kırmızı boya buldular. | Open Subtitles | لقد وجد الغوّاصون طلاء أحمر على الباب المجاور للسائق |
Güzel kürk. Senin üstüne kırmızı boya atmak isteyen bazı deliler olduğunu biliyorsundur. | Open Subtitles | فراء جميل, هناك مجانين قد يودون ان يلقوا طلاء أحمر عليكِ |
Ezik bir yeri vardı, üstü kırmızı boya olmuştu. | Open Subtitles | لقد تمت مراجعتها و عليها دهان أحمر |
Kan için kırmızı boya. | Open Subtitles | دهان أحمر كالدم |
- 6 numaralı kırmızı boya. | Open Subtitles | زجاج؟ اسفلت ؟ صبغة حمراء رقم ستة |
Yapraklara kırmızı boya bulaşmış. | Open Subtitles | هناك صبغة حمراء علي أوراق الشجر |
kırmızı boya, avuçlanmış. | Open Subtitles | صبغة حمراء مثبّتة في الكفّ |
kırmızı boya, avuçlanmış. | Open Subtitles | صبغة حمراء مثبّتة في الكفّ |
kırmızı boya. | Open Subtitles | صبغة حمراء |
Tırnaklarının içi kırmızı boya olmuştu. | Open Subtitles | لقد كان عليك طلاء أحمر اسفل أظافرك |
kırmızı boya mı? | Open Subtitles | و200 جالون طلاء أحمر طلاء أحمر ؟ |
Ve kıçımda kırmızı boya var. | Open Subtitles | ولديّ طلاء أحمر على مؤخرتي |
Meğer kan değil kırmızı boyaymış. kırmızı boya mı? | Open Subtitles | طلاء أحمر ريما من كرات |
kırmızı boya var sadece. | Open Subtitles | إنه فقط طلاء أحمر. |