Dar yol boyunca, etkinin kırmızı hatta yakalandığını görebiliriz. | TED | عبر الزقاق ، يمكننا أن نرى التأثير قد التقط في الخط الأحمر. |
Sutton her sabah Shady Grove istasyonuna arabasıyla gidip, dükkanına gitmek için kırmızı hatta biniyor. | Open Subtitles | كل صباح لكي يأخذ الخط الأحمر إلى المدينة الى متجره الذي يبيع فيه الشطائر |
kırmızı hatta saldırı yapılmadan önce hiçbir yabancı iz bulunamamış. | Open Subtitles | لم تكن هناك أي شائعات خارجية تشير الى الهجوم (على محطة (الخط الأحمر |
Barnes geçen sabah bu virüsü kırmızı hatta bıraktı. | Open Subtitles | بارنز) أطلق المرض) في محطة (الخط الأحمر) هذا الصباح |