| Ama kesinlikle evsiz değil. Boğulma yok, kırmızı kurdele de yok. | Open Subtitles | لكنه ليس مشرّدًا ، لا أثار للخنق ولا شريط أحمر |
| Bileğine kırmızı kurdele bağlanmış evsiz bir adam. | Open Subtitles | مُشرذٌ لديه شريط أحمر حول معصمه |
| - Bileğinde kırmızı kurdele var mı? | Open Subtitles | -هل هناك شريط أحمر حول معصمه ؟ |
| Gelin, kırmızı kurdele ile bağlanmış zambak taşıdı. | Open Subtitles | العروس قامت كالا الزنابق، تعادل مع الشريط الأحمر. |
| Ondan sonra kırmızı kurdele katilinden bir daha haber almayacağız. | Open Subtitles | بعدها لن نسمع من سفّاح الشريط الأحمر مجددا |
| Evsiz bir adam neyi hatırlamak için tutup da bileğine kırmızı kurdele bağlar ki? | Open Subtitles | مالذي يريد المشرّد تذكّره من خلال ربطه شريطا أحمر حول معصمه ؟ |
| - Bizimkinde kırmızı kurdele yoktu. | Open Subtitles | -قتيلنا ليس لديه شريط أحمر |
| Ray Cole'un dosyalarının birinde kırmızı kurdele var. | Open Subtitles | شريط أحمر في أحد ملفات (راي كول) |
| kırmızı kurdele ne iş? | Open Subtitles | ما أمر الشريط الأحمر ؟ |
| Bu Martin Caswell, kırmızı kurdele'den. | Open Subtitles | هذا هو (مارتن كاسويل) من مؤسسة (الشريط الأحمر) |
| Bileklerine kırmızı kurdele bağlıyor. | Open Subtitles | يربط شريطا أحمر حول أذرعهم |