Yaratıcı yazma sınıfımda birkaç kısa hikaye yazmıştım. | Open Subtitles | لقد كتبت بعض القصص القصيرة لأجل فصل الكتابة الإبداعية خاصتي |
Flannery O'Connor kısa hikaye sınavı bugün. | Open Subtitles | إختبار كتابة القصص القصيرة اليوم |
Pekala bende o zaman kısa hikaye kitaplarını alacağım. | Open Subtitles | -لا، لا مشكلة حسناً، أظنني سآخذ كتاب القصص القصيرة |
Küçükken okulda her baharda kısa hikâye yarışması yaparlardı. | Open Subtitles | عندما كنا صغار في المدرسة، كل عام يقيمون منافسة القصة القصيرة في الربيع. |
Bu kısa hikâye benim hırslı bir yüzücü olarak hayatım üzerineydi ve berbat ev yaşamım, biraz da keder ve kayıp vermenin insanı nasıl delirttiğiyle ilgiliydi. | TED | كانت القصة القصيرة عن حياتي كسباحة تنافسية وعن حياتي المنزلية المزرية، وقليلاً عن كيف يمكن لللحزن والخسارة ـن يجعلاك مجنوناً. |
Bir gün bir uygulama bildirimi alıyorsunuz, favori sanatçınız seksi bir kısa hikaye yazmış ve sizi bekliyor. | TED | ويومًا ما تتلقى تنبيه على التطبيق ويقول بأن ممثلك المفضل كتب قصة قصيرة مثيرة وهي تنتظرك. |
Bir şiir, makale, tek bir kısa hikaye kadar küçük bir şeyle başlıyorlar. | TED | تبدأ بقصيدة صغيرة، مقال، قصة قصيرة واحدة |
Roxanne ve benimle birlikte kısa hikaye yazarlığı kursundalar. | Open Subtitles | هما معنا في قسم القصص القصيرة |
Sadece kısa hikaye deniyorum. | Open Subtitles | أجرب القصص القصيرة فحسب |
Buraya kısa hikâye yazmayı öğrenmeye geldim. | Open Subtitles | انا هنا لأعرف كيف اكتب القصة القصيرة |
Random House kısa hikâye koleksiyonunu iptal ediyor. | Open Subtitles | راندوم هاوس) يتراجع) عن مجموعة القصة القصيرة |
O küçük laptop'da 300 kısa hikaye yazdım, ve yayımlatmak istedim. | TED | لقد كتبت مايقارب 300 قصة قصيرة على ذلك الكمبيوتر الصغير وكنت أريد أن أنشر هذه القصص |
Aslında yıllar önce, annem hakkında "Kısır Siyonist" isimli bir kısa hikaye yazmıştım. | Open Subtitles | إنه عن قبل سنوات قمت بكتابة قصة قصيرة "عن والدتي أسميتها "الصهيونية المشوّهة |
Bundan çok iyi bir kısa hikaye çıkardı. | Open Subtitles | كنت أفكر أنه يمكنني أن أكتب قصة قصيرة رائعة عن هذا |