| Bay Kıskaçlı'yı yemeyeceğiz. Ailemizin bir parçası oldu artık. | Open Subtitles | لن نأكل السيد (قارص) فهو فرد من العائلة الآن |
| Kıskaçlı, sana pilav pişirdim. | Open Subtitles | قارص) ، لقد أعددت لك أرز مع اللحْم والجبن) |
| Kız kardeşinle gurur duyuyor musun Bay Kıskaçlı? | Open Subtitles | ألست فخوراً بأختك الكبيرة يا سيد (قارص)؟ |
| Kusura bakma, Marge. Kıskaçlı arka bahçede kuşları kovalarken oldu. | Open Subtitles | متأسف يا (مارج) ، لقد اتسخ قارص) بينما يطارد الطيور في الحديقة) |
| Hadi bakalım! Al sana, Kıskaçlı. | Open Subtitles | خذ هذا يا قارص |
| Kıskaçlı böyle olmasını isterdi. | Open Subtitles | (هذه كانت إرادة (قارص |
| Beni canım, lezzetli Kıskaçlı'm. | Open Subtitles | يا عزيزي (قارص) الحلو |
| He ya- Kıskaçlı? | Open Subtitles | أجل ، (قارص) ؟ |
| Kıskaçlı? | Open Subtitles | ! (قارص) |
| Kıskaçlı! | Open Subtitles | ! (قارص) |
| Kıskaçlı'm. | Open Subtitles | ! (قارص) |