"kıskançlıkla" - Translation from Turkish to Arabic

    • الغيرة
        
    • بالغيرة
        
    • بغيرة
        
    Belki de bu kıskançlıkla ilgilidir. O belki başka adamların karısıyla vakit geçirmiştir. Open Subtitles ربما هذا هو الشيء الغيرة انه مما يجعل الوقت مع زوجة رجل آخر
    Ama sonradan kıskançlıkla karışık iyice yerleşmiş kontrol sorunlarınız ve o şiddete susamışlığınız açıkça kendini gösterdi. Open Subtitles لديكِ أمور عميقة بالسيطرة ومشاكل مختلطة مع الغيرة وشهوتكِ الغريبة للعنف
    Evliliğine duyduğum kıskançlıkla baş etmenin tek yolu bu. Open Subtitles إنها الطريقة الوحيدة للتعامل مع الغيرة حول زواجكِ، بينما ليس لديّ أيّ زوج
    Tutkuların kıskançlıkla buluştuğu ve sonucun cinayet olduğu mu? Open Subtitles عندما الرغبة تلتقي بالغيرة و النتيجة جريمة قتل ؟
    Şiddet ya da kıskançlıkla ilgili bir şeyden dolayı içerde değildir umarım. Open Subtitles هو ليس عنيفا او يشعر بالغيرة هذا ما اتمناه
    Oyuncaklarını öyle bir kıskançlıkla koruyor ki... kızını bile öyle korumaz. Open Subtitles ويشعر بغيرة كبيرة على لعبه مثل أبنته الوحيدة
    Biraz kapris yapıp çocukça bir profesyonel kıskançlıkla "Bu şeyi kullanmayacağım, bu çocukların TED وبشكل ما وكنوع من الغيرة المهنية غير الناضجة، قلت:"لن أستخدم هذا الشيء،
    kıskançlıkla hiçbir yere varamazsınız. Open Subtitles حسناً؟ الغيرة لن تحقق لك أي شئ.
    Psikozluğun kıskançlıkla ortaya çıkan bir berraklık olması inanılmaz. Open Subtitles إنة الجلاء الذي يرافق الغيرة المرضية
    - Ve ne yani koşa koşa gidip, kıskançlıkla kardeşini mi öldürmüş? Daha önce olduğu görülmüştür. Open Subtitles انطلقت مسرعة لقتل أختها بدافع الغيرة ؟
    Her ilişkinin kıskançlıkla yüzleşeceği lanet olası o an gelecektir. Open Subtitles ... في كلِ علاقة .. سيأتيَ الوقت عندما الغيرة . تأخذُ مجراهـا في التدخل في العلاقة
    kıskançlıkla dolu bir zamanda yaşıyoruz. TED نحن نعيش في عصر الغيرة.
    kıskançlıkla köpürdüm. Open Subtitles أنا... أنا أغلي من كثرة الغيرة
    Bak, Emily, bunun kıskançlıkla bir ilgisinin olmadığını bilmelisin. Open Subtitles يا (إيميلي) يجب ان تعلمي هذا لم يكن بدافع الغيرة
    Kalplerdeki tutku kıskançlıkla yoğrulur. Open Subtitles شغف القلب يُطعن بغضب الغيرة.
    Tek taraflı bir çekişme ve kıskançlıkla ateşleniyor. Open Subtitles إنها منافسة من جهة وحيدة و مليئة بالغيرة و الحقد
    Dün beni kıskançlıkla suçluyordu. Şimdiyse benim parama göz dikiyor. Open Subtitles الأمس ، اتهمني بالغيرة و اليوم إنه يريد مالي
    kıskançlıkla beni yavaş yavaş tüketen. Open Subtitles بالغيرة مستحوذة, و التي ببطئ تستهلك
    Ben kıskançlıkla dolu biriyim. Open Subtitles انا ارتدي مثله كم انا مليئة بالغيرة
    Herkesin bana delice bir kıskançlıkla bakmasını izliyorum. Senin gibi bir kızla çıkmış olmak isterlerdi. Open Subtitles نعم , كنت أستمتع برؤية الجميع ينظرون إلي بغيرة
    Herkesin bana delice bir kıskançlıkla bakmasını izliyorum. Open Subtitles نعم , كنت أستمتع برؤية الجميع ينظرون إلي بغيرة

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more