Yolculuğun tadını çıkarmayı hiç istemedin ki. Daha yola çıkmadan önce Cathy'yi kıskanıyordun. | Open Subtitles | لقد كانت لديك النية أبداً للتمتع بالرحلة لقد كنت تغارين من " كاثى " قبل أن نبدأها |
Doğduğu günden beri onu kıskanıyordun. | Open Subtitles | كنت تغارين منها منذ يوم ولادتها |
Onu delice kıskanıyordun. | Open Subtitles | كنت تشعر بالغيرة منه بحنون |
-Onu kıskanıyordun. | Open Subtitles | - كنت تشعر بالغيرة . |
Bence Bradley Martin ve Blaire Watson'ı da öldürdün çünkü onları kıskanıyordun. | Open Subtitles | (أعتقد أنك قتلت (برادلي مارتن (و(بلير واتسون لأنك كنت غيورة من كلتاهما |
- Ya da Kirk'ü sanatsal başarısından dolayı kıskanıyordun. | Open Subtitles | أو ربما لأنك كنت غيوراً من نجاحات كيرك الفنية |
Tanıştığınız andan beri Roni'yi kıskanıyordun. | Open Subtitles | (لقد كنتّ تغار من (روني من اللّحظة التي قابلتها فيها |
Asıl sen ikimizin ilişkisini kıskanıyordun. | Open Subtitles | كنت تغارين دائما من علاقتنا |
Onu kıskanıyordun Hannah. | Open Subtitles | كنتِ تغارين منها يا (هانا) |
Ama Connie'yi kıskanıyordun çünkü o takıma girdi, sen giremedin. | Open Subtitles | أجل، لكنّكِ كُنتِ غيورة من (كوني) لأنّها نجحت في الفريق وأنتِ غُمرتِ |
Ya da belki Frank'in karısını kıskanıyordun. | Open Subtitles | أو ربما أنت غيورة من زوجة "فرانك". |
- Jim'i kıskanıyordun. | Open Subtitles | (لقد كنت غيوراً من (جيم |
Yaptıklarını savunuyorsun. Michael'ı kıskanıyordun. - Kıskanmak mı? | Open Subtitles | لا أصدق أنك تحاول تبرير ما فعلته كنت تغار من (مايكل) |