"kıskanıyorum" - Translation from Turkish to Arabic

• أحسدك
• أغار
• غيور
• أحسد
• بالغيرة
• احسدك
• اغار
• الحسد
• أحسدكِ
• احسده
• غيرانة
• حسود
• أحسده
• الغيرة
• غيوره

Benim bedenim şu anda deneyimlediğin durumu asla tadamayacağı için seni kıskanıyorum.
أنا أحسدك لأن جسمي لا يمكنه تجربة ما تمرين به الآن مرحباً.

Harika olacak. Bu dava için sekiz ayını harcadın. - Doğrusu kıskanıyorum.
سيكون هذا عظيما لقد مضى على هذة المحاكمة 8 شهور, أنا أحسدك

Özür dilerim. Anlamalısın ki hareket eden herşeyi kıskanıyorum.
أنا آسف، لكن يجب أن تلاحظي أنا أغار من أي شيء يتحرك

kıskanıyorum, onu başkaları ile paylaşmak istemiyorum.
أنا غيور. أنا لا ارغب في مشاركتها مع أي شخص

Daha fazlası. Aşıkları neden kıskanıyorum bilirmisin?
لا, يمكنه أن يكون أكثر من ذلك أتعرفين ما الذى أحسد الناس عليه فى الحب

Seni ve ona verdiğin her dakikanı, o imkânsız dostluğunu kıskanıyorum.
أشعر بالغيرة منك ومن كل لحظة تمنحها له من صداقتك المستحيلة

Doğrusu, seni kıskanıyorum. Keşke benim de her an aklımda olan biri olsaydı.
وفى حقيقه الامر انا احسدك فانا اتمنى ان يكون لدى احدا ما يملأ كل تفكيرى

Bir adamın hayatında iki kadın. Evet, ben seni kıskanıyorum.
امرأتان في حياة رجل واحد نعم، أنا حقا أحسدك

Bize kıskanmamayı öğrettin ama seni çok kıskanıyorum.
نحن معلّمون أن لا نحسد، لكنّي أحسدك لذا.

Şahsen, her seferinde yeni hikayeler yazmanızı kıskanıyorum.
شخصياً أحسدك على كتابة قصة جديدة في كل مرة

Yarın evine, kocanın yanına dönecek olmanı kıskanıyorum.
انني أغار بسبب كونكِ عائدةٌ في الغد الى حياتكِ و زوجك

Kızlar elbise giyebilir çünkü onları kıskanıyorum.
أنا أغار من الفتيات لأنهم يلبسون الفساتين

Yu ile böyle iyi anlaştığınızı gördükçe seni kıskanıyorum.
أنا أغار منك لأني أرى علاقتك بيو جيدة هكذا

Çok kıskanıyorum, çünkü tüm yaşamımı müdürümü yağlayarak geçirmeye bayılırdım.
أنا غيور ل أحب أن أقضي هنا يوما مع شفتي مقفل لبعقب مفوض المفضل

Patrick ile yemeğe çıkmanı istemiyorum çünkü kıskanıyorum ve korkuyorum.
لو لم اريدك ان تأكلى مع باتريك فهذا لأنه نعم اننى غيور وقلق

Dürüst olmak gerekirse, ben ben giymediğim için kıskanıyorum.
لكي أكون صادق، أَنا, آآه, أنا غيور لأني لا أستطيع ارتداءه.

Bu konuda insanları çok kıskanıyorum.
في هذة المسألة , انني حقا أحسد البشر عليها

Bunu hiç sorgulamayanları kıskanıyorum.
أنا أحسد أولئك الذين لم يتساءلوا عن سعادتهم أبداً

Her çok romantiksiniz, sizi kıskanıyorum.
دائماً انتم متحابين، انتم تشعرونى بالغيرة..

Seni o kadar çok kıskanıyorum ki Eddie.
كم احسدك يا ايدي فالسؤال الاكبر الذي قد تواجهه هو

Bebekken o memeleri emdiğin için seni gerçekten kıskanıyorum.
انا حقاً اغار منك لانك استطعت مصّ هذين الثديين عندما كنت رضيع

Bir yandan da, sanırım sizi kıskanıyorum.
قانون الجنسية على نحو ما ، أعتقد أنني كنت الحسد.

Yürümek zorunda kaldığın, karanlığa giden şu uzun yolu kıskanıyorum.
يا صغيرتي لديكِ الكثير لتتعلميه أنا تقريبًا أحسدكِ على الطريق الطويل الذي عليك الذهاب إليه

O adamın mutluluğunu kıskanıyorum.
احسده على سعادته

Ben de Charlie'yi bayağı kıskanıyorum.
لذلك فإنني أقضي الكثير من الوقت بكوني غيرانة من تشارلي تشارلي؟ أهناك شاب آخر؟

Hergün girip çıkıp kavga ettiklerini gördükçe kıskanıyorum.
"حتّى لو دب الخلاف بينهم كلّ يوم، ذلك يجعلني حسود."

Size göstermek istediğim o videoların bir tanesinin sonunda, bir dakika birkaç saniye sürüyor, Chuck bugün öyle şeyler yapıyor ki ben kıskanıyorum ben yapamıyorum ki
في نهاية المقطع الذي ساعرضه عليكم، مدته حوالي الدقيقة وعدة ثواني قام تشك بعمل لازلت أحسده على قدرته على القيام بذلك لا يمكنني عمل ذلك.

Dürüst olmak gerekirse, onları biraz kıskanıyorum.
لأكون صريحاً أنا أشعر بقليلٍ من الغيرة..

Hepinizi gideceğiniz için çok kıskanıyorum.
أَنا غيوره جداً أنتم جميعاً ذْاهبُون.