İri, yağlı, kıvırcık saçlı, küçük, gaddar gözleri ve siyah gözlüğü var. | Open Subtitles | ضعيف البنية, ذو شعر مجعد, و عينا صغيرتان, و يضع نظارات شمسية. |
Orta boylu, biraz tombul, kumral kıvırcık saçlı. Hatırladın mı? | Open Subtitles | نوعا ما سمين أشقر , شعر مجعد , أتذكرين ؟ |
Sarışın adam kıvırcık saçlı adam ve yaralı konusunda bize yardım eden Alman. | Open Subtitles | و ذو الشعر المجعد و الرجل الألماني الذي كان يساعدنا مع الرجل المجروح |
Bacaklarının arasında kıvırcık, kahverengi tüyler vardı. | Open Subtitles | وكان لها شعر بني كثيف . بين سيقانها . وكان مجعّد |
Amerikan kamuoyu Sovyet füzelerinden korkmak ve adını kıvırcık koydukları köpeğin güvenliği endişesi arasında bölünmüştü. | Open Subtitles | انقسم الرأي العام الأمريكي ما بين الخوف من الصواريخ السوفييتية والمخاوف بشأن سلامة الكلبة التي سموها كيرلي |
Hepimizin kıvırcık saçlı koca ve popolu olduğunu mu sanıyordun? | Open Subtitles | ماذا؟ كنت أعتقد أن لدينا جميعا شعر مجعد والحمار كبيرة؟ |
Bu Hollandalı, kıvırcık saçlı tombul adam -- neden ıslık çalıyor? Aslında, yaklaşık dört yaşımdan beri ıslık çalıyorum. | TED | ما هذا السمين , شاب ذو شعر مجعد من هولندا لماذا يصفر ؟ حسنا , في الحقيقه أنا أصفر منذ أن كان عمري أربع سنوات |
Uzun, kıvırcık, siyah saçları ve kot ceketi vardı. | TED | كان شعرها مجعد طويل اسود ترتدي جاكيت جينز ازرق |
Alt tarafta doğal, kıvırcık saçın var, üstündeyse sahte bir halı. | Open Subtitles | لديك شعر مجعد طبيعي بالأسفل، وذلك البساط الزائف فوقها. |
Çok güzel kıvırcık kumral saçları olan biri. | Open Subtitles | ثلاثة أربعة من ذلك فقط ثدي صافي. جميلة، شعر بني مجعد |
Biraz ıslanırsa iyice kıvırcık oluyor ve zapt edemiyorum. | Open Subtitles | إذا يَحْصلُ على الرطوبةِ حتى، هو شعر مجعد خارج ويُصبحُ صعب جداً. |
Sarışın adam kıvırcık saçlı adam ve yaralı konusunda bize yardım eden Alman. | Open Subtitles | و ذو الشعر المجعد و الرجل الألماني الذي كان يساعدنا مع الرجل المجروح |
Naber kıvırcık. Nasılsın dostum. | Open Subtitles | مرحباً أيها المجعد ، كيف حال توأمى العجوز ؟ |
kıvırcık'ın oylarını yüzde 3'ten yüzde 11'e yükseltmişim. On bir! | Open Subtitles | لقد رفعت المجعد من 3 بالمئة إلى 11 بالمئة من الناخبين |
Moralim ne kadar bozuk olursa olsun, kıvırcık saçlı biriyle çıkmam. | Open Subtitles | لا أهتم كم أنا كئيبة, لن أواعد ذا شعر مجعّد |
kıvırcık önümüzdeki altı ay ıslahevinde olacak. | Open Subtitles | كيرلي في الاصلاحية للست الاشهر القادمة |
Sancılı, kıvırcık bir domuz gibiydin. Evet. | Open Subtitles | كنت تشبه حيواناً صغيراً أجعد مصاباً بالمغص |
kıvırcık! Neredesin sen? | Open Subtitles | جروفر)، أين أنت؟ |
Varsayalım ki, senden kıvırcık, kırmızı renkli peruk takmanı, yoksa inmen gerektiğini söyledim. | Open Subtitles | بافتراض أنني إذا قلت ضع باروكة حمراء مجعدة |
Bu gece kimseye ateş etmeyeceksin Spence. Bu, kıvırcık Bill'in işi. | Open Subtitles | أنت لن تطلق النار الليلة سبينس هذه مهمة كورلي بيل |
Orada kıvırcık saçlı ve dudakları boyalı kadınlar görmüş. | Open Subtitles | لقد رأي نساء ذات شعر مُجعد ويضعن أحمر شفاه |
Ne saçların kıvırcık ne de tenin bronz. | Open Subtitles | شعرك ليس مجعداً جداً وبشرتك ليست بنية جداً. |
Beni oyuna getirmeye çalışma, kıvırcık Kafa. Ne erkek dedim ne de kadın. | Open Subtitles | لا تحاول خداعي أشعث الرأس لم أقل بأنه ذكر أو أنثى |
Ayrıca bonus olarak kıvırcık patates var. | Open Subtitles | إضافة للمكافأة والبطاطس المقلية المجعدة |
Peki ya bir insanın deneyimini kıvırcık saç ve mavi göz gibi kalıtsal olarak aldıysa? | Open Subtitles | ماذا إن كانت بعض تجارب البشر هيّ شيئ ترثه فحسب، كالشعر المجعّد و الأعين الزرقاء؟ |
Mezgit, krem peynir doldurulmuş kabak, maydanozlu kuzu eti, kıvırcık salata ve haşlanmış meyve. | Open Subtitles | جبنة قابلة للدهن , خضار , كوسا لحم ضأن ,خس , سلطة فواكه |
- Ben kıvırcık kafalı s. k miyim? | Open Subtitles | -نعم . -انا ذو شعرٍ مُجعّد لعين؟ |