"kıyaslandığında" - Translation from Turkish to Arabic

    • مقارنة
        
    • بالمقارنة
        
    • مقارنةً
        
    • يقارن
        
    Az para değil. Ama dünyada halihazırda ilaca harcanan parayla kıyaslandığında çok para da değil. TED ليس شيئًا قليلًا جدًا، لكنه أيضًا ليس الكثير من المال مقارنة مع ما ينفقة العالم على الأدوية بالفعل.
    Atomlarla kıyaslandığında, karmaşık yapımızın tabaka tabaka yapısına sahip olmak için açık biçimde büyük olmalıyız. TED ومن الواضح أنه ينبغي أن يكون الإنسان كبيرًا، مقارنة بالذرات لكي يكون لديه طبقات من البنية المعقدة
    Çocuklar neredeyse her zaman ciddi olarak başlar, yetişkinlerle kıyaslandığında onları bu kadar eğlenceli yapan da budur. TED الأطفال يبدأون حياتهم عادة بجدية مما يجعلهم غاية في التسلية مقارنة بالبالغين.
    Hayranlık verici olsa da gerçek hava avcıları ile kıyaslandığında hiç kalır. Open Subtitles شيء مثير للإعجاب ، ولكن لا شيء بالمقارنة مع قمة البندقية الحقيقية.
    yüzde on ikisinde takıldı kaldı? Cevabım, konuştuğumuz sosyal problemler inanılmaz büyük ölçeklerde. kıyaslandığında organizasyonlarımız ise problemlerin yanında minicik kalıyor TED الجواب هو تلك المشكلات الاجتماعية هي عملاقة منظماتنا صغيرة بالمقارنة و نحن لدينا نظام يحافظ عليهم صغار
    Şaşırtıcı derecede ince; dünyanın boyutu ile bizi koruduğu evrene kıyasla çap olarak kıyaslandığında bir elma kabuğundan çok daha incedir. TED إنه بشكل مبهر رقيق، مقارنةً مع حجم الأرض والكون الذي يحيطنا، انها أرق بكثير من جلد تفاحة مقارنةً مع قطر الأرض.
    Elimizdeki değneğin gücüyle kıyaslandığında, aşk nedir ki? Open Subtitles بماذا يقارن الحب بقوة العصى السحرية التى لدينا؟
    Yani makine sigara içmeye devam ettikçe, sıradan bir sigarayla kıyaslandığında gerçekten daha az katran ve nikotin iletiyordu. TED لذا، فإنه أثناء صعود الدخان من المكينة، يصل بالفعل كمية أقل من القطران والنيكوتين مقارنة بالسيجارة العادية.
    Birinci Dünya Savaşı'yla kıyaslandığında, toplam kayıp büyük değildi. Open Subtitles مقارنة بمجزرة الحرب العالمية الأولى لم يكن الرقم الأجمالى كبيراً
    Görebileceğiniz pek çok şey var ancak bunlar, balinalar hakkında bildiklerimizle ve bilmediklerimizle kıyaslandığında devede kulak kalır. Open Subtitles وكما ترون، أمامكم صفقة عظيمة معروضة، لكنها صفقة ضئيلة مقارنة بما نعرفه، أو على الأحْرى ما نجهله عن الحيتان.
    Sonsuzlukla kıyaslandığında, kısacık bir an. Open Subtitles مثل هذه اللحظة القصيرة مقارنة مع الأبدية
    - Bir süper modelle kıyaslandığında hoş nedir ki? Open Subtitles فليس هناك وجه مقارنة بين اللطيفة و عارضة الأزياء
    Bununla kıyaslandığında kavrulmuş bir kaç parça mobilya nedir ki? Open Subtitles ما قيمة بضع قطع أثاث متفحمة مقارنة بذلك ؟
    Bu oldukça tuhaf çünkü refah düzeyi yüksek çoğu ülkeyle kıyaslandığında Amerika'da çocuk yoksulluğu oldukça yaygındır. TED ولكن هذا غريب، لأنه بالمقارنة مع معظم الدول مرتفعة الدخل، الفقر بين صفوف الأطفال يمثل وباءً في الولايات المُتحدة.
    ABD filantropisinde toplam harcanan 390 milyar dolarla kıyaslandığında bu çok küçük bir oran. TED وهذا يعتبر ضئيلاً بالمقارنة مع ال390 مليار دولار التي تُنفق بمجموعها على التمويل الخيري في أمريكا
    Sorun şu ki Yemen, Avrupa ile kıyaslandığında öylesine yan rol konumunda ki neredeyse el değmemiş bir bölge sayılabilir. TED ولكن، اليَمَن، بالمقارنة مع أوروبا، على سبيل الافتراض، كانت تحت الاستكشاف لدرجة أنها كانت تعتبر أرضاً بِكْراً.
    Benimkiyle kıyaslandığında ne kadar güzel bir hayatın olduğunu anladın mı? Open Subtitles أرأيت كم أنّ حياتك رائعة بالمقارنة بحياتي ؟
    Dünyanın yaşı ile kıyaslandığında ancak göz kırpma kadar bir zaman demektir. Open Subtitles بالمقارنة مع عمر الأرض هذا يعتبر كرمشة عين
    Fakat siyasetle ilgilenmenin gereksinimleri ile kıyaslandığında karşılanamazdırlar. Open Subtitles ولكن هذه الاحتياجات تعتبر مستحيلة التنفيذ. مقارنةً بالاحتياجات التي يتعامل معها السياسيون.
    Diğerlerinin yaptıkları yolculuklarla gösterdikleri cesaretle ve göğüsledikleri zorluklarla kıyaslandığında benim Denver'a yaptığım yolculuk çok önemsizdi. Open Subtitles رحلتي الي دينفر,علي سبيل المثال كانت بلا معالم تماماً مقارنةً بالرحلات التي قام بها هؤلاء
    Lise ikide Pentagon'un anabilgisayarına girmekle kıyaslandığında hiçbir şey. Open Subtitles كفاكَ، فهذا لا شيء مقارنةً باختراقِ الحاسبِ الرئيس لوزارةِ الدفاع و أنتَ بالسنةِ الثانية بالثانويّة.
    Ama bizim ilk öpücüğümzle kıyaslandığında bu daha hiçbirşey. Open Subtitles لكن هذا لا يقارن بالقبلة الأولى
    Erkeklerin işiyle kıyaslandığında bu da iş mi! Open Subtitles ما تقوم به لا يقارن بعمل الرجال

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more