"kıymetli bir" - Translation from Turkish to Arabic

    • ثمينة
        
    • ذو قيمة
        
    • قيم
        
    • قيّم
        
    • الثمين لاشيء
        
    • ذي قيمة
        
    Çok kıymetli bir cevherin üstünde yaşıyoruz ve yaşarken bu gezegenden ayrılacağız. TED نحن نعيش على جوهرة ثمينة وفي خلال حياتنا سننتقل من هذا الكوكب.
    Getirecekleri çok kıymetli bir büfe var. Open Subtitles عِنْدي لوحة جانبية ثمينة جداً التي يَجِبُ أَنْ تلتَقطَ.
    Gözaltına kıymetli bir şüpheli varsa delileri yok etmek mantıklı. Open Subtitles تدمير الادلة, من المنطقي أذا كان لدينا شخص ذو قيمة عاليه في السجن
    Sen en değersiz bedenin bile kıymetli bir suret alabileceğinin kanıtısın. Open Subtitles فأنت دليل إذن على أن الإنسان الرخيص قد يتحول إلى شخص ذو قيمة
    Bir tanesi tam olarak bu rakamlarla satılırsa çok kıymetli bir kutu yaratmışsınız demek. Open Subtitles اذا نظر شخص فى الارقام بصرامه هذه الارقام , أنت تنشئ صندوق قيم للغايه
    Madeninde kıymetli bir şey olduğuna ikna edeceğiz ardından madeni çıkarma yöntemini satacağız sonra da tüm parasını alacağız. Open Subtitles سنقنعه بأن لديه شيء قيّم في منجمه ثم نبيعه عملية إستخراج في منجمه ومن ثم نأخذ كل ما قدمه من المال
    kıymetli bir silaha sahipsin fakat aptalsın. Open Subtitles أنت بدون سلاحك الثمين لاشيء سوى أحمق
    Çekip gitmesi için yeterince kıymetli bir şeyler vereceksin. Open Subtitles لكن من الأفضل أن تأتي بشيء ذي قيمة أستطيع استخدامه للخروج من هذا
    Kefenlenmiş, kıymetli bir mücevher tehilkelerle doluydu. Open Subtitles جوهرة ثمينة ، يكتنفها الغموض محفوفة بالخطر.
    Korku, insanlara istediğini yaptırabilmesi için kıymetli bir araçtır. Open Subtitles والخوف آداة ثمينة لجعل الناس يقومون بما تريد
    Bunun nasıl kıymetli bir yanılsama olabileceğini biliyorum. Open Subtitles أعرف إلى أي درجة يُمكن للأوهام أنْ تكون ثمينة.
    - Ağabeyim sersem bekçi köpeği. Kız kardeşim kıymetli bir mücevher. Open Subtitles أخي مراقب سخيف أختي جوهرة ثمينة
    "Sıkıntılı bir durumun güzel yanı bir kurbağa gibi çirkin ve zehirli olsa da başına kıymetli bir mücevher giymiştir." Open Subtitles "في الأغراض الحلو الشدائد ، "قبيحة وسامة مثل الضفدع بعد ترتدي جوهرة ثمينة في رأسه".
    Çekip gitmesi için yeterince kıymetli bir şeyler vereceksin. Open Subtitles ولكن من الأفضل أن تعطيني شيء ذو قيمة يمكنني إستخدامه لإبعاده عن هذا الأمر
    Satacak kıymetli bir şey bulsak daha iyi olurdu. Open Subtitles لو إستطعنا إيجاد شيء ذو قيمة للبيع، سيكون أفضل لنا ..
    - Bu adam kıymetli bir hedef. Open Subtitles هذا الشخص هو هدف ذو قيمة عالية
    "Bu aşırı kıymetli bir şey." Hiçbir şey için bunu verme. Open Subtitles "إنه أمرٌ قيم ، لا تتخطـاه لأجلِ لا شيء"
    Çok kıymetli bir tanesinden bile olabilir. Open Subtitles ربما قيم جداً
    Senin güçlerine sahip bir Hexenbiest bu güçlere itibar eden biri için çok kıymetli bir kazanç olabilir. Open Subtitles هيكسنبيست بقوّتك ستكون عنصرا جد قيّم لشخص يكنّ لها الاحترام
    "Neydi onun adı?"yı kovdu, Ted ve "Neydi onun adı?" çok kıymetli bir çalışandı. Open Subtitles لقد طرد (وت هز فيس) يا (تيد) و(وت هز فيس) كان موظف قيّم
    kıymetli bir silaha sahipsin fakat aptalsın. Open Subtitles أنت بدون سلاحك الثمين لاشيء سوى أحمق
    Üzgünüm. Gelir ıdaresi o parayla kıymetli bir şey satın almana izin vermez. Open Subtitles لن تدعك مصلحة الضرائب ‏تشتري بها أي شيء ذي قيمة.

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more