"kızımız için" - Translation from Turkish to Arabic

    • لأجل ابنتنا
        
    • لابنتنا
        
    • لإبنتنا
        
    • من أجل ابنتنا
        
    • على ابنتنا
        
    Fransız'la sadece kızımız için anlaştık. Open Subtitles إتفاقنا مع الرجل الفرنسي كان لأجل ابنتنا فقط
    Bugün tüm günümü kızımız için savaştığını söyleyen insanların arasında geçirdim. Open Subtitles أمضيت اليوم بطوله مع أناس يزعمون أنّهم يقاتلون لأجل ابنتنا.
    Yeryüzündeki hiçbir erkeğin kızımız için yeterince iyi olmadığını düşünürdük. Open Subtitles لا يوجد رجل علي سطح الارض سوف يكون جيدا لابنتنا مثلك
    Ben sadece...senin için daha iyi bir şey istiyorum ve de kızımız için. Open Subtitles أنا أريد شيئا أفضل من أجلك وأفضل لابنتنا
    Senin yaşam tarzın kızımız için pek iyi sayılmaz. Open Subtitles أسلوب حياتكم ليس مناسب لإبنتنا
    kızımız için savaşa gireceğiz. Burada başarmak uğruna kaldığımız her şey için. Open Subtitles نحن ذاهبون لحرب من أجل ابنتنا وكلّ شيء آخر بقينا هنا لننجزه
    Bütün gün kızımız için korktum. Open Subtitles دائما ما كنت أخاف على ابنتنا
    Hepimizi lanetledin, uğruna savaştığım her kurdu kızımız için ayakta duran her kurdu... Open Subtitles إنّك لعنتنا أجمعين، كلّ ذئب ناضلتُ لأجله وكلّ امرئ ناضل لأجل ابنتنا.
    kızımız için bir hesap açmak istediğini söyledi. Open Subtitles أراد أن يخبرني بشأن رسم أمانة وضع لأجل ابنتنا
    Esas konu kızımız için yaptığımız fedakarlıklar. Open Subtitles هذا عن حول التضحيه لأجل ابنتنا
    Ona saygı duyacaksın Klaus. Jackson bizim tarafımızda ve kızımız için savaşıyor. Open Subtitles ستبدي له الاحترام يا (كلاوس)، إنّه معنا ويقاتل لأجل ابنتنا.
    kızımız için Meksika için. Open Subtitles لأجل ابنتنا... لأجل المكسيك.
    - kızımız için. Open Subtitles لأجل ابنتنا
    kızımız için bir oyuncak ev inşa etti. TED وبنى بيت مصغر لابنتنا
    -Neden? Kendimiz için değil, kızımız için. Open Subtitles ليس لنا, بل لابنتنا
    Şu son üç ayı bir düşün ve kendine New York'un kızımız için gerçekten de doğru yer olup olmadığını sor. Open Subtitles فكّر حول الأشهر الثلاثة الأخيرة حقاً، واسأل نفسك إذا كانت (نيويورك) المكان الأفضل لابنتنا.
    Ama kızımız için kötü birisin. Open Subtitles أنت سيء لابنتنا
    Rob, kızımız için bir ağaç ev inşa etti. Open Subtitles روب بنى بيت شجرة لإبنتنا
    Beni mutlu ettiğin için teşekkür ederim. Güzel kızımız için teşekkürler. Open Subtitles شكراً لأنك جعلني سعيداً شكراً لك من أجل ابنتنا.
    Bir süre önce, kızımız için sana güvenmeyi reddettim. Klaus.. Seni Hope'tan uzak tuttum. Open Subtitles فيما خلا، أبيتُ أن آمنك على ابنتنا وسلبتك من (هوب).

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more