Ona sadece bir Kızın babasına verebileceği en güzel noel hediyesini almam lazım. Gözlük tamir setine ne dersin? | Open Subtitles | كل ماأحتاج إليه هو أن أحضر له أفضل هدية للعيد يمكن لإبنة أن تعطيها لوالدها مارأيك بمعدات إصلاح النظارات؟ |
Ve düşündüm, hayır, bu cok yakın bir bakış, ama bir Kızın babasına vereceği cinsten degil, dedim. | TED | وفكرت بأنه لا يمكن أن تكون إبنته لأن نظرتها حميميه جداً وهي نظرة لا تعطيها الأبنه لوالدها |
"Punch"taki Amerikan Kızın babasına söylediğini biliyorsunuz, | Open Subtitles | أتسمعي عن الفتاة الأمريكية التي قالت لوالدها, |
Böyle şeyler Kızın babasına bırakılmalı, en iyisini o bilir. | Open Subtitles | مثل هذه الأشياء يجب أن تترك إلى والد الفتاة الذي يعرف الأفضل لها |
Kızın babasına, onu öldürenin kim olduğunu söyleyeceğiz. | Open Subtitles | يجب أن نقدِّم القاتل إلى والد الفتاة |
Hücum Borusu 10 tane daha yakalayacağını ve onları da Kızın babasına vereceğini söylüyor. | Open Subtitles | وقال بأنه سيجمع أيضاً أكثر من 10 ويسلمهم لوالدها أيضاً |
Eminim korkunun payı vardır, ama duyduğuma göre her ayrıldıklarında ailesi barışması için baskı yapıyormuş ve O.J. Kızın babasına Hertz bayiliğinden iş bağlıyormuş. | Open Subtitles | متأكد بأن الخوف لعبَ دوراً هائلاً، لكن سمعتُ بأن والديها يدفعانها للتصالح معه بكلّ مرة ينفصلان بها وأن (أو جي) رتّب لوالدها ليحقق (صفقةً مع (هيرتز. |