"kız arkadaşıyla" - Translation from Turkish to Arabic

    • صديقته
        
    • مع حبيبته
        
    • خليلته
        
    • مع فتاة
        
    • مع صديقه
        
    • فتاته
        
    • حبيبتها
        
    • وصديقته
        
    • وحبيبته
        
    • مع حبيبة
        
    • مع خليلة
        
    • مع صديقة
        
    • مع صديقتها
        
    En son geceyarısı civarında kız arkadaşıyla kulüpten ayrılırken görülmüş. Open Subtitles آخر مره شوهد يغادر الملهى فى منتصف الليل مع صديقته
    Max'in Evan'ın kız arkadaşıyla yattığından Evan'ın da kopya yüzünden Max'i okuldan attırdığından bu yüzden de Max'in Evan'ın suratına yumruğu yapıştırdığından bahsettim mi? Open Subtitles أوه، أنا لم أذكر أن ماكس ينام مع صديقته ايفان، حتى ايفان كان ماكس طرد المدرسة على خيانتها، حتى ماكس كمات ايفان في وجهه؟
    "Ertesi sabah Babcock elinde sigara kartonu, kız arkadaşıyla lobideydi". Open Subtitles وفي صباح اليوم التالي، كان بابكوك يجلس في البهو مع كارتونه من سجائر الكنت، وبدون صديقته
    O kadar da kötü değil ama bir arkadaşım, kız arkadaşıyla beraber bir kedi alıyor. Open Subtitles أنا لست سيئة كما يقولون ولكن صديقي القديم قرر أن يقتني قطة مع حبيبته الجديدة
    Yeni kız arkadaşıyla birlikte ki o da ilk karısı oluyor. Open Subtitles , مع خليلته الجديدة . . و التي صادف أنها زوجته الأولى
    Biraz para kazanıp kız arkadaşıyla geziye gidecekti. Hepsi bu kadar. Tamam mı? Open Subtitles لتكسب المال , لتربح تذكرة مع فتاة فيي رحله هذا هو ؟
    Bilirsin, kız arkadaşıyla bazı sorunları olan biri. Open Subtitles كما ترون، أنه حصل على هذه المشكلة مع صديقته.
    Mimar, aktris kız arkadaşıyla evine doğru giderken şizofren eski karısının ortaya çıkıp, onu bıçakladığı sahne. Open Subtitles حيث المعماري يمشي للبيت مع صديقته الممثلة والزوجة السابقة الفصامية تقفز خارجاً وتطعنه حتى الموت؟
    Bizim şerifin başı kız arkadaşıyla fena halde dertte. Open Subtitles يعاني المأمور مشكلة جادة مع صديقته الحميمة.
    Bayan Burns kız arkadaşıyla tanışmak isteyecektir. Open Subtitles أنا واثق من أن السيدة بيرنز الحب لتلبية صديقته.
    Yeni kız arkadaşıyla gelecekti. Open Subtitles كان مفترضاً أن يكون هنا بصحبة صديقته الجديدة
    Yeni kız arkadaşıyla birlikteymiş. Kızgın karısını burada mı bırakmış! Open Subtitles انه هناك مع مع صديقته الجديدة مما يبقى زوجته مشتعلة من الغضب
    Size göre davalı kız arkadaşıyla filmde oynarken halinden mumnun gibi görünüyor muydu? Open Subtitles هل كانَ واضحاً لك أن المدعى عليه كانَ يستمتع بهذا مع صديقته فى الشريط ؟
    Öyleyse, kız arkadaşıyla ayrıldı, çalışmasında geriye düştü, ilaçlarını almayı bıraktı. Open Subtitles لم يأخذ عبوة واحدة حسنا إذاً، لقد هرب مع حبيبته وقد تخلف عن عمله، وتوقف عن أخذ أدويته
    İlk nöbetini kız arkadaşıyla seks yaparken geçirmiş. Open Subtitles لقد أصيبَ باختلاجهِ الأوّل وهو يمارسُ الجنسَ مع حبيبته
    Evet ve onu eski kız arkadaşıyla aldatıp, onu da buraya taşınması için davet etti. Open Subtitles أجل, وأيضاً يخدعها مع حبيبته السابقة ودعاها إلى الإنتقال إلى هنا
    Evet, ama gecenin yarısını kız arkadaşıyla uğraşarak geçirdim. Gece geç saatte sana telefon mu ediyor? Open Subtitles نعم ولكنني أمضي نصف الليلة في التعامل مع خليلته
    Sekiz gün öncesine kadar kız arkadaşıyla deniz gezisindelermiş. Open Subtitles خرجَ في رحلةٍ بحريّة مع فتاة منذ حوالي ثمانية أيّام
    Chandler Joey'nin kız arkadaşıyla oynaştığı için ikisinin tartıştıkları bölüm. Open Subtitles وجوي زعلان من تشالندر لان تشالندر خرج مع صديقه جوي القديمه
    kız arkadaşıyla çıkmıştır belki. Yemin ederim, bilmiyorum. Open Subtitles لقد خرج مع فتاته و أقسم أني لا أعرف
    Zaman makinesinde sarı tenli lezboş kız arkadaşıyla dans ediyordu. Open Subtitles في آلة الزمن، حيث كانت ترقص مع حبيبتها السحاقية الصفراء.
    Babamla ve aptal kız arkadaşıyla yemeğe gitmem gerek. Open Subtitles علي أن أذهب للعشاء مع والدي وصديقته الغبية
    Bir erkeğin eski kız arkadaşıyla ne derdi olur? Open Subtitles الذى بين أى رجل وحبيبته السابقه؟
    Muhtemelen son sekiz saati oğlunun kız arkadaşıyla evi temizleyerek geçirdikten sonra bitkin düşmüştür. Open Subtitles لابد إنها مرهقة بعد أن أمضت الساعات الثمانية الأخيرة في تنظيف المنزل مع حبيبة أبنها
    Yani diyorsun ki; önceki hayatında fahişe olan birisi savaşta hayatını kurtarsaydı bu Jared'in kız arkadaşıyla olan problemi çözerdi? - Ne? Open Subtitles إذن، أنت تقول أنّه إذا أنقذت عاهرة سابقة حياتك في معركة، فهذا سيحل المشكلة مع خليلة (جاريد)؟
    Tanrım, arkadaşımın kız arkadaşıyla sevişmeme gücünü bahşet bana. Open Subtitles رب امنتحني القدرة على ان لا امارس الجنس مع صديقة صديقي
    Partimizin kötü olacağını düşündü. Bir kız arkadaşıyla kalacak. Open Subtitles لقد ظنت أن حفلنا سيكون مملاً فرتبت البقاء مع صديقتها

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more