| Ama sanırım geride bıraktığı küçük kıza yardım etmektense bunu saklamak daha önemli geldi. | Open Subtitles | ولكن كان إخفاء ذلك عن الجميع أهم من مساعدة الفتاة التي تركها. |
| Dinle, benim sadece küçük kıza yardım etmemi istedi. | Open Subtitles | اسمع , لقد أراد مني مساعدة الفتاة و حسب |
| Hukuk o küçük kıza yardım edemiyordu. | Open Subtitles | القانون لم يتمكن من فعل شيء لإنقاذ الفتاة الصغيرة |
| Hukuk o küçük kıza yardım edemiyordu. | Open Subtitles | القانون لم يتمكن من فعل شيء لإنقاذ الفتاة الصغيرة |
| Neden 15 yaşında bir kıza yardım edemiyoruz? | Open Subtitles | إذاً لماذا لا نستطيع أن نساعد فتاة عمرها 15 عاماً؟ |
| "İngilizce konuşamayan" o kıçını kaldır ve kıza yardım et. | Open Subtitles | ، ما خطبك بحق الجحيم ؟ "إنجليزي"، حرك مؤخرتك اللعينة وتعال لتساعدها. |
| Bunları, babasının ona tecavüz ettiğini mesaj atan kıza yardım etmek için kullanmak istiyorum. | TED | أريد استعمال ذلك لمساعدة تلك الفتاة التي راسلتنا وأخبرتنا بأن والدها يغتصبها. |
| Ancak sadece hayatındaki zorlukların acısını çekmekte olan bu kıza yardım etmek yerine... | TED | ولكن بدلاً من مساعدة هذه الفتاة التي كانت تعاني من مصاعب في حياتها |
| Ben sadece kıza yardım ediyordum. | Open Subtitles | في الحقيقة،كنت أريدُ مساعدة الفتاة فقط |
| Ben sadece zavallı kıza yardım etmek istedim. | Open Subtitles | لقد كُنت أحاول مساعدة الفتاة المسكينة |
| Bak Cara, o kıza yardım etmek istediğini biliyorum. | Open Subtitles | أنظري يا (كارا) أعرف أنكِ تودين مساعدة الفتاة |
| Bardan eve giderken sarhoş bir kıza yardım ettiğimizde, elbette ona biraz dokunuyoruz. | Open Subtitles | وحين نساعد فتاة ثملة بالعودة من الحانة إلى بيتها ننتشي بشعورنا |
| "İngilizce konuşamayan" o kıçını kaldır ve kıza yardım et. | Open Subtitles | "إنجليزي"، حرك مؤخرتك اللعينة وتعال لتساعدها. |
| Bu kıza yardım edebileceği düşündüm ve ettim de. | Open Subtitles | , رأيت طريقة لمساعدة تلك الفتاة ففعلت ذلك |
| Diğerlerini bulmalı ve kıza yardım etmeliyiz. | Open Subtitles | علينا أيجاد الأخرين لمساعدة تلك الفتاة. |
| Bu sistem sayesinde, daha fazla kıza yardım edebiliyor ve okula gönderebiliyoruz, eğitimleri boyunca destekleyebiliyoruz, iş kurmalarına yardımcı olabiliyoruz ve en sonunda, kendi topluluklarına liderlik etmelerini sağlıyoruz -- hepsi, gelecek nesil için finansman sağlarken. | TED | خلال هذا النظام، قد تمكنا من مساعدة وإرسال المزيد والمزيد من الفتيات للمدارس، ودعمهن بينما هن هناك، مساعدتهن في بدء مشروع وفي نهاية المطاف، قيادة مجتمعاتهن - كل ذلك مع توفير التمويل للجيل القادم. |