"kızarım" - Translation from Turkish to Arabic

• سأغضب
• أغضب
• فسأكون غاضبة
• اري الناس
• سأغضبُ

Ödülünü istemiyorum. Yalan söylüyorsan çok kızarım, hırçın bir kedi gibi olurum.
سأغضب كثيراً إن كنت كاذباً ستجعلني أمزق الستائر من الغضب

Ve bunları başkasına verirsen, çok kızarım.
وإذا سلفتِ هذا إلى أحد، سأغضب.

Öyle bir kızarım ki, en ufak şeyi bile kendime saklarım o zaman.
لنقل أنّني سأغضب جدّاً فأمتنع عن الجنس

Hem bu özel günümüzde sana nasıl kızarım.
وأيضاً لا يمكنني أن أغضب منك ليس في يومنا الخاص

Ama sana söylemeliyim ki, hayır dersen bu sefer gerçekten kızarım.
،لكن يجب أن أخبرك ،إذا رفضت هذا سوف أغضب كثيراً.

İntikam gibi aptalca bir şey denersen çok kızarım.
إذا فعلت شيئاً غبياُ مثل الثأر فسأكون غاضبة

Kendisini duyamayacak biriyle konuşmaya çalışana çok kızarım.
أكثر مايزعجني ان اري الناس يحاولون الكلام مع أولئك الذين لا يستطيعون سماعهم

Eğer psişik dersen gerçekten çok kızarım.
إن قلتَ الآن "نفسية" سأغضبُ حقـاً

Sakın para verme, çok kızarım.
لا تُعطيني نقوداً. سأغضب إذا فعلت.

Eğer bluzumun fermuarını açarsan çok kızarım!
إذا قمتِ بفتح سحاب قميصي , سأغضب بشدة

Birine söylersen çok kızarım tamam mı?
إذا أخبرت أحد بما جرى فإنني سأغضب

Elin rahat dursun, yoksa kızarım bak.
توقّف وإلّا سأغضب.

Arabama bir şey yaparlarsa çok kızarım, Tina. Hem de çok kızarım.
لو حدث أي شيء لتلك السيارة يا (تينا) سأغضب

Elbiseme leke yaparsa çok kızarım.
إذا قضى حاجته على ملابسي سأغضب كثيرا!

Eğer yanımda ölürsen sana çok kızarım.
سأغضب لو أنك مت

- Ama kızma. - Canım isterse kızarım.
لكن لا تغضبي - سأغضب لو أردت ذلك -

hayat bazen bok gibi olur. kızarım falan.
الحياة مقرفة أحياناً ولكن قد أغضب فقط

Zorla girdiysen çok kızarım. Ben gideyim.
ـ إن كسرته فسوف أغضب كثيراً ـ سأذهب فقط

Ben de kızarım.
أنا أغضب أحياناً.

Bana vurma. Çok kızarım.
لاتعودي لضربي كي لا أغضب

Gerçi bulduysa.. - ...benden önce bulduğu için çok kızarım.
رغم ذلك إن وجد السلام، فسأكون غاضبة جدًّا لكونه فاز عليّ.