| Eğer burada bir ekmek kızartma makinesi olsaydı şimdiye ölmüştün. | Open Subtitles | لو كان يوجد محمصة خبز هنا ، لكنت ميتًا الآن |
| O halde tamam diye düşündüm deneyeceğim ve sıfırdan elektrikli bir ekmek kızartma makinesi yapacağım. | TED | فقلت .. في نفسي .. حسناً اريد ان احاول ان اصنع محمصة خبز كهربائية من الصفر |
| Evet, ucuz bir kızartma makinesi aldı diye kavga ettik. | Open Subtitles | أجل. تخاصمنا لأنّه اشترى محمّصة رخيصة الثّمن. |
| Markete gidip eskisinin yerine yepyeni bir ekmek kızartma makinesi aldım. | Open Subtitles | ذهبتُ إلى المتجر واشتريتُ لكَ محمّصة خبزٍ جديدة عِوض القديمة{\pos(190,210)}. |
| En azından ekmek kızartma makinesi alacağız. | Open Subtitles | على الأقل حصلنا على المحمّصة |
| -Bir ekmek kızartma makinesi 14.95$. Buna inanabiliyor musun? | Open Subtitles | سعر المحمصة الكهربائية 14,95 دولار هل تصدق ذلك ؟ |
| Diğerleri ise ekmek kızartma makinesi ile, ve mühendisler bunun mekaniğini çizmeye bayılıyorlar. | TED | وثمة رسومات أخرى تركز على آلة تحميص الخبز، ويحب المهندسون رسم آلة تحميص الخبز بهذا الشكل. |
| kızartma makinesi tekrar çalışıyor. Devam ediyor musun? | Open Subtitles | بطاطس محمّرة أخرى أما زلتَ تتناول هذا؟ |
| Ekmek kızartma makinesi çalışmıyorsa, kabloda sorun olabilir. | Open Subtitles | إن كانت محمصة الخبز لا تعمل فقد تكون الأسلاك معطوبة |
| Ekmek kızartma makinesi çalışmıyorsa ve evdeki elektrik tesisatında sorun yoksa, sorunun şehrin elektrik şebekesinde olması gerekir. | Open Subtitles | إن كانت محمصة الخبز لا تعمل وكانت الوصلات في المنزل سليمة فلا بدّ أن المشكلة في شبكة الكهرباء العامة |
| -Şehir merkezinin dışında ev hırsızlığı. Tek kayıp ekmek kızartma makinesi. | Open Subtitles | حسناً، إقتحام في الجزء الأعلى من المدينة الشيء الوحيد المفقود هو محمصة |
| Ben bedava ekmek kızartma makinesi umuyordum. | Open Subtitles | وأنا من كان يأمل في الحصول على محمصة مجانية |
| Bu fazlasıyla güzel bir kızartma makinesi. | Open Subtitles | هذه محمّصة جيّدة. |
| Camdan kızartma makinesi. | Open Subtitles | محمّصة زجاجيّة. |
| Ona ekmek kızartma makinesi aldım. " | Open Subtitles | l إشتراه محمّصة. |
| Walter, ocağı açmadık, kapıyı açık unutmadık ve ekmek kızartma makinesi evi yakmayacak. | Open Subtitles | لم نستخدمه أصلاً يا (والتر). ولم ننسَ أن نقفل باب المنزل، ولن تتسبب المحمّصة بإحراق المنزل. ماذا يجري يا (والتر)؟ |
| Tebrikler. Kızınız ekmek kızartma makinesi ile arkadaş olmuş. | Open Subtitles | مبارك، إبنتك أصبحت صديقة مع المحمصة |
| Düğümler ekmek kızartma makinesi ve insanlar gibi somut nesneleri gösteriyor, oklar ise düğümler arasındaki bağlantıyı gösteriyor. | TED | فالعقد إذًا تمثل الأشياء الملموسة مثل آلة تحميص الخبز والناس، والروابط تمثل العلاقات بين العقد. |
| kızartma makinesi tekrar çalışıyor. Devam ediyor musun? | Open Subtitles | بطاطس محمّرة أخرى أما زلتَ تتناول هذا؟ |