"kızgın değilsin" - Translation from Turkish to Arabic

• لست غاضباً
• لست غاضبة
• لستِ غاضبة
• لست غاضب
• لستَ غاضباً
• لست غاضبا
• لست غاضبةً
• لست غاضبًا
• لست مستاءة

Dün sana bağırdığım için bana kızgın değilsin değil mi?
أنت لست غاضباً منى لأنى ثورت فى وجهك أمس؟

Bana kızgın değilsin, şerefini ve özsaygını güvenlik, huzur ve düzenli sekse tercih ettiğin için kendine kızgınsın.
انت لست غاضباً علي.انت غاضب على نفسك لتبادل كرامتك واحترامك لنفسك للأمن وراحة البال والجنس الروتيني

Bana parayı çektiğim için... kızgın değilsin.
أنتِ لست غاضبة مني لأنني أخذت المال

Yani, bana kızgın değilsin, değil mi?
أعني، أنكِ لست غاضبة مني شيء أليس كذلك؟

Annem konusunda kızgın değilsin, değil mi?
انتِ لستِ غاضبة منى لآنى أخذت جانب ماما أليس كذلك ؟

Bana kızgın değilsin.
وأنت أيضاً لست غاضب مني

Babama yenildiğin için hala kızgın değilsin, değil mi?
أنتَ لستَ غاضباً بشأن خسارتكَ أمام والدي ؟

Dün sana bağırdığım için bana kızgın değilsin değil mi?
انت لست غاضبا منى لانى ثورت فى وجهك امس؟

Ama hâlâ kızgın değilsin?
لكنك لست غاضبةً الآن ؟

Troy, bana kızgın değilsin, değil mi?
تروي)، أنت لست غاضبًا منّي، أليس كذلك؟ )

Sen bana kızgın değilsin, psikiyatrlara kızgınsın.
أنت لست غاضباً مني, بل غاضب من الأطباء النفسيين

Merhaba. Seni Riker'ı yapmaya cesaretlendirdiğim için kızgın değilsin değil mi?
أنت لست غاضباً لأني شجعتك لأن تقوم بحركة الـ "رايكر"، صحيح؟

Çünkü biliyorum ki bana kızgın değilsin. Ve biliyorum ki bana bu salak fikrini söylüyorsun çünkü zaten bildiğin bir şeyi sana söylememi istiyorsun.
لأنّني أعلم بأنّك لست غاضباً منّي وأعلم بأنّك تخبرني بهذه الفكرة الغبية

Saçmalık. İşimi tehlikeye attığım için kızgın değilsin.
هراء لست غاضباً لأنني أخاطر بوظيفتي

Bana hala kupa konusunda kızgın değilsin.
انتى لست غاضبة منى بخصوص الكوب

Annem konusunda hâlâ kızgın değilsin, değil mi? - Hayır.
أنتِ لست غاضبة بشأن أمي، أليس كذلك؟

Bana kızgın değilsin, değil mi?
لست غاضبة مني ، أليس كذلك؟

Psikiyatrının odasına girdiğimden dolayı bana kızgın değilsin.
لستِ غاضبة أنني اقتحمت مكتب طبيبك النفسي

Bana kızgın değilsin, başka bir şeye kızdın ama hıncını benden çıkarıyorsun.
أنتِ لستِ غاضبة منّي، أنتِ محبطةٌ فحسب من شيء آخر.. وتنفّسين غضبكِ عليّ..

Bana kızgın değilsin, değil mi?
أنتِ لستِ غاضبة مني، أليس كذلك؟

Neden bana kızgın değilsin?
لماذا لست غاضب مني؟

Yani bana kızgın değilsin.
لذا ، انت لست غاضب منى ؟

Sen bana kızgın değilsin.
مهلاً، مهلاً أنتَ لستَ غاضباً منّي

Hala telefonu elinden almama kızgın değilsin, değil mi?
لعلك لست غاضبا مني عندما انتزعت منك الهاتف ، صحيح ؟

O hikayeyi yazdığım için kızgın değilsin.
لست غاضبةً من إخراج قصتي

Bana kızgın değilsin, değil mi?
-أنت لست غاضبًا منّي، أليس كذلك؟

Niye onlara kızgın değilsin?
لماذا لست مستاءة منهما ؟