Oo, diyor ki sadece Eddie'ye mesaj göndermiş çünkü çok kızgınmış. | Open Subtitles | أوه، ويقول انه فقط أرسلت إدي رسالة نصية لأنه كان غاضبا. |
Şu an size kızgınmış gibi görünüyor olabilir fakat Yargıç Sanna sizi çok sever. | Open Subtitles | الان يبدو غاضبا معك ولكن القاضي سانا مغرم بك |
Gece Nöbeti'nden bir aşçı. Bir sebepten ötürü krala kızgınmış hatırlamıyorum onu. | Open Subtitles | كان طاهيا في المراقبة الليلية، كان غاضبا من الملك لسبب ما لا أذكره |
Denise o kadar kızgınmış ki birilerini öldürmek ister gibi araba sürüyormuş. | Open Subtitles | و(دينيس) كانت تقود وكأنها تريد قتل أحدٌ ما, لقد كانت غاضبه جداً |
Neden kızgınmış? | Open Subtitles | لماذا كانت غاضبه? |
Bana, babana, her şeye kızgın, ama sanki sana kızgınmış gibi geliyor. | Open Subtitles | هى غاضبة منى ومن أبيك وكل شئ ولكنك تشعر أنها غاضبة منك أنت |
Dadımız Brodie'nin dediğine göre; Tanrı babama kızgınmış. | Open Subtitles | نانى برودى قالت أن الرب كان غاضب منة |
- Katilimiz çok kızgınmış Abb. | Open Subtitles | كان قاتلنا غاضبا جدا (آبز). |
Bana, babana, her şeye kızgın, ama sanki sana kızgınmış gibi geliyor. | Open Subtitles | هى غاضبة منى ومن أبيك وكل شئ ولكنك تشعر أنها غاضبة منك أنت |
O yüzden bu kadar kızgınmış. | Open Subtitles | وهذا هو السبب في انه كان غاضب جدا. |