"kızlarıyla" - Translation from Turkish to Arabic

    • ابنتهم
        
    • بناته
        
    • بناتهم
        
    • بفتيات
        
    • بناتها
        
    • بناتِ
        
    • مع فتيات
        
    • وبناتهم
        
    • مع بنات
        
    Ama merak ediyorum kızlarıyla yattığımı bilseler ne kadar severler diye. Open Subtitles لكن لا أدري كم سيحبوني لو عرفوا أني أضاجع ابنتهم
    kızlarıyla oğlumuzun nişanına onay verdiler. Open Subtitles لقد وافقوا على الخطوبه بين ابنتهم الرضيعه وابننا
    Ayrıca kızlarıyla ilgili olaylardan hiçbir bilgisi yokmuş gibi görünüyor. Open Subtitles أيضاً يبدو أنه لا يملك أي فكرة عن أي شئ يجري مع بناته
    kızlarıyla evlenir, sonra kızları daha çok kız doğurur. Open Subtitles إنه يتزوج بناته الذين يُنجبون له المزيد من البنات.
    Onlara dolar öde, kızlarıyla yat ve Harikalar Diyarı'nda ol Richard. Open Subtitles أدفع لهم بالدولارات و ضاجع بناتهم و حولها إلى أرض العجائب يا ريتشارد
    Eğer Crawley kızlarıyla evlenecek kadar çılgınsak birbirimize destek olmalıyız. Open Subtitles لقد قلت لك مُسبقاً. إذا كنا بما يكفي من الجنون لنرتبط بفتيات آل"كراولي" علينا أن نُساند بعضنا البعض
    Jan Abbott, Anna'nın kızlarıyla iyi anlaştığını söyledi ve o çocukların birer baş belası olduğunu biliyoruz. Open Subtitles وقال يناير أبوت أن آنا كبيرة مع بناتها وكلانا يعرف أن هم الكوابيس.
    Kızlarının kızlarıyla yatarım, sen kızlarımın kızlarıyla yatarsın. Open Subtitles نَمُوتُ، أبنائنا يَنَامونَ مَع بناتِ بناتِنا ' البنات.
    Keşke Lakers kızlarıyla gizli çalışsaydım ama bunu hallederiz. Open Subtitles تمنيت لو كنتُ متخفي مع فتيات الليكر، لكن حللناه.
    kızlarıyla çıkmamı istemiyorlar. Open Subtitles لا يريدون ان اواعد ابنتهم
    Şimdi ise, kızlarıyla çıkan kişi olarak. Open Subtitles هذا انا اواعد ابنتهم
    Evet, Emmett ve Leanne Connors, kızlarıyla birlikte öldürülen çift. Open Subtitles نعم, (ايميت و ليان كونورز) الثنائي الذي تم قتله مع ابنتهم
    Burtie 15 yaşındaki kızlarıyla sevişiyormuş. Open Subtitles كان (بيرتي) يضاجع ابنتهم ذات الـ 15 عاماً.
    Savaş sona erdiğinde, karısı ve kızlarıyla huzurlu bir hayat yaşama niyetiyle, küçük köyüne dönmüş. Open Subtitles عندما إنتهت الحرب عاد لقريته ينتوي العيش بسلام مع زوجته و بناته
    Neden, insanların kızlarıyla konuşmasını sevmiyor mu? Open Subtitles ماذا ، لايعجبه الرجال الذين يعبثون مع بناته ؟
    Bu yüzden "kancalı adam" 200 yıldır pederleri ve kızlarıyla bağlantıdaydı. Open Subtitles هذا هو السبب لمطاردة رجل الخطاف للقديسين و بناتهم طوال مئتاين سنة الماضية
    Babalar kızlarıyla, abiler kız kardeşleriyle yatıyor. Open Subtitles الأباء مع بناتهم.. والأخوات مع اخوانهم.. يتشاركون الأسرة
    Onlara dolar öde, kızlarıyla yat. Open Subtitles أدفع لهم بالدولارات و ضاجع بناتهم
    Dünya kızlarıyla oynaşmayı çok sever. Open Subtitles هو يحب اللعب بفتيات الأرض
    Şu anda kızlarıyla birlikte. Open Subtitles فهي مع بناتها الآن
    Yukino-chan 3. sınıf kızlarıyla her zaman sorun yaşadı. Open Subtitles .كانت يوكينو لها مشاكلٌ دائماً مع فتيات السنة الثالثة
    Sonra Lugash'ın müteşekkir insanları beni ödül, şeref... ve kızlarıyla yağmura tutacaklardır Başkan Haleesh. Open Subtitles ثم الناس الممتنون لوجاش سيمطرني، الرئيس هاليش، بالمديح وشرف وبناتهم.
    Ayrıca anladığım kadarıyla, Majesteleri'nin kızlarıyla olan ilişkisini de sürdürüyor. Open Subtitles أفهم أيضا أنها قد حافظت على علاقاتها مع بنات جلالتكم

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more