Kavgadan kaçınmak için kullandıkları vücut dili her zaman işe yaramıyor. | Open Subtitles | أوضاعها وعروضها تستعمل لتجنب عراك مباشر ولا تمنع دائما من الاتصال |
Bay Keeley, ödemeden kaçınmak için poliçelerin nasıl yönlendirileceğini, harmanlanacağını ve tekrardan işleme sokulacağını hassas bir şekilde açıklamıyor mu? | Open Subtitles | ألا يشرح تحديداً هذا القسم كيف يتم تدوير و نقل و إعادة نقل المطالبات و فعل أي شيء لتجنب السداد؟ |
Çoğu insan -normal olanlar- kavgadan kaçınmak için nerdeyse her şeyi yapar. | Open Subtitles | يا أبن السافله معظم الناس ، الطبيعيون يفعلون أي شئ لتجنب القتال |
Hapis hayatının daha kötü yanlarından kaçınmak için harika bir yoldu. | Open Subtitles | ذلك كان طريقا عظيما لتفادي أكثر التصرفات الغير سارة لحياة السجون |
Bir şey olduktan sonra, bir hikâye anlatırdı onu analiz eder o kelimeyi söylemekten kaçınmak için her şeyi yapardı. | Open Subtitles | شيء ما سيحدث و يروي قصّة. ثم حللّت الأمر. أي شيء لتجنّب الحديث. |
Ve biz insanlar, bundan kaçınmak için ne gerekiyorsa yapabilecek şekilde şartlanmışızdır. Su. | Open Subtitles | وبما أننا بشر، مشروط علينا فعل أي شيء وكل شيء لتجنب هذا الألم. |
Mide bypass'ı ve obezite ameliyatının en uç durumlarda ölümcül komplikasyonlardan kaçınmak için muhtemelen sınırlı bir rolü var. | Open Subtitles | هناك على الأرجح دور محدد لعلاج البدانة أو تحويل مسار المعدة في الظروف الأكثر تطرفا لتجنب مضاعفات تهدد الحياة |
Fakat bundan kaçınmak için davranışsal değişiklikler yapabiliriz. | TED | ولكننا نستطيع إجراء بعض التغييرات السلوكية لتجنب ذلك. |
Bu da anlaşılması güç ve karışık söz öbeklerinden kaçınmak, uygunsuz telaffuzdan kaçınmak için değişiklik yapmak ve konuşmayı hızlandırmak için sesleri çıkarmak demektir. | TED | قد يعني هذا تجنب الفقرات المركبة التي يصعب فهمها وعمل التغييرات لتجنب النطق الغريب أو حذف أصوات لجعل المحادثة أسرع |
Ağaçlarda yaşamak avcılardan kaçınmak için iyi bir yol ve yemek için çok yaprak var. | TED | المكوث وسط الأشجار هو وسيلة جيدة لتجنب الحيوانات المفترسة، وهناك الكثير من الأوراق للأكل. |
Bundan kaçınmak için gerekeni yapmazsak, neler olacağını size söylemek benim görevim. | TED | أرى وظيفتي بأنه ينبغي عليّ اخباركم ماذا سيحدث على الأرجح لو فعلنا الأقل لتجنب ذلك. |
2009'dan bu yana dünya, yaklaşan küresel gıda krizi ve kaçınmak için yapmamız gerekenler hikayesine takılı kalmış durumda. | TED | منذ عام 2009، والعالم يناقش أزمة الغذاء العالمية القادمة وما يجب القيام به لتجنب تلك الأزمة. |
Tehlikeli iklim değişikliğinden kaçınmak için hızlı bir şekilde emisyonları kesmemiz gerek. | TED | لتجنب التغيّر الخطير في المناخ، يتوجب علينا التقليل بشدة من الانبعاثات. |
Ve cazibenin tehlikelerinden kaçınmak için ve cazibeye karşı duyduğunuz minnettarlığı genişletmek için yollar var. | TED | وهناك طريقة لتفادي خطورة الابهار وطريقة لتوسيع تقديركم لها |
Öyleyse bu ihtimalden kaçınmak için nelerden vazgeçeceğini bir düşünmelisin. | Open Subtitles | إذن عليك التضحية ببعض الأشياء لتجنّب ذلك الاحتمال. |
Sorunlarımı Hannibal yoluyla halletmekten kaçınmak için elimden geleni yapıyorum. | Open Subtitles | أنا أفعل أفضل ما يمكن لأتجنب النظر إلى مشاكلي مع هانيبال ليكتر |
Dün, tam da bundan kaçınmak için o kadar sıkı çalıştım ki. | Open Subtitles | لقد عمِلتُ بجد البارحة لأتجنّب الحصول عليه |
"Duygusal bağdan kaçınmak için cinsel imalarda bulunmayı kes." | Open Subtitles | توقفي عن إستخدام تلميحات جنسية لتتجنبي تواصلاً عاطفياً |
Bir sinekkuşu diğer türlerle çatışmadan kaçınmak için çok çaba sarf etmiştir. | Open Subtitles | احد الطيور الطنانة ذهب الى طول عالى ليتجنب المنافسه مع الانواع الاخرى. |
Belirli yasal sorunlardan kaçınmak için kamyonlar her zaman geziyor. | Open Subtitles | لنتجنب بعض التعقيدات القانونية فإن الشاحنتين تعملان دائماً |
Ama bir bar kavgasından kaçınmak için, yazılı olarak yapacağız. | Open Subtitles | و لكن لكي نتجنب أي شجار , سنفعله علي الورق |
Bir beraberlikten kaçınmak için... | Open Subtitles | لكي يتفادوا الجمود وافقوا على إرجاعك مؤقتا |
Gerçeği kabullenmekten kaçınmak için öyle dedim. | Open Subtitles | لا ، لقد قلت ذلك لتفادى الاعتراف بالحقيقة |
Savaştan kaçınmak için bir anlaşmaya vardık, bölgeleri ve orduları eşit bir şekilde bölündü. | Open Subtitles | من أجل تجنب الدخول في حرب مفتوحة وصلنا إلى إتفاق لتوزيع أراضيه , وجيوشه بالتساوي |
Sevgilisine "evet" ya da "hayır" demekten kaçınmak için mi merdivenlerden düşmüş? | Open Subtitles | اذاً هي ألقت بنفسها من الدرج فقط لتتجنب إخباره نعم أو لا؟ |