"kaçınmalıyız" - Translation from Turkish to Arabic

• أن نتجنب
• علينا تجنب
• تجنّب
• نتجنب كل

Eğer ikisini de öne yerleştirirsek çok yakın olup şiddetli arklanmaya yol açabilirler. Bu nedenle bundan kaçınmalıyız.
إذا استبدلناهم كليهما من الأمام، سيكونونان قريبين جدًا ويسبب انحناء بسيط، لذلك نريد أن نتجنب ذلك.

Birbirimizi en çekici bulduğumuz durumlardan kaçınmalıyız.
يجب أن نتجنب كل الحلات التي نجد فيها بعضنا جذابات

Her ne pahasına olursa olsun çatışmadan kaçınmalıyız.
يجب علينا تجنب الصراعات في جميع التكاليف.

Tartışmanın şiddeti artarken belki de birbirimizin amaçlarını sorgulamaktan kaçınmalıyız.
ربما بينما تتصاعد درجات الحراراة علينا تجنب الشك في نوايا بعضنا

Öyle elbet. Lakin anlamsız çatışmalardan da kaçınmalıyız.
لكنّي أريد تجنّب هذه القتالات التي بلا فائدة

Beni dinle. - Kötü şöhretten kaçınmalıyız, Johnny. - Başüstüne, efendim.
انصت لي، علينا تجنّب لفت الأنظار إلينا، (جوني)

Yanıt beklerken, aramızaki düşmanlıkların artmasından kaçınmalıyız.
ونحن ننتظر الإجابة، علينا أن نتجنب أي تصعيد للعدوات بيننا

Sessiz ol, canavar. kangrenden kaçınmalıyız.
إهدأ أيها الوحش يجب علينا أن نتجنب الغرغرينا

Fakat, olacağı gibi, kesin surette, hızlıca ve teklifsizce tüm inşa ettiklerimizi yıkabilecek güçlerle siyasi savaşlara bulaştırılmaktan şiddetle kaçınmalıyız."
ويجب أن نتجنب بشدة الانخراط فى المعارك السياسية او مع النفوذ الذى

Bu seçim sürecinde Almore, kötü bir üne sahip bu seçim sürecinde herhangi bir karmaşadan kaçınmalıyız.
الكثيرين لديهم سمعة سيئة للغاية عندما يحين وقت الإنتخابات . . و علينا أن نتجنب أ ي شغب هذ ه المرة .

Yalnız kalmaktan kaçınmalıyız.
يجب أن نتجنب الخلوة بيننا

Bunun için ne pahasına olursa olsun öldürmekten kaçınmalıyız.
وتحقيقاً لهذه الغاية، يجب علينا تجنب القتل بأي ثمن

Ben Susie'nin yöneticisiydim, bu yüzden soruşturmanın sonucunu... etkileyebilecek her şeyden kaçınmalıyız.
كنتُ المُشرفة المُباشرة لـ(سوزي) لهذا علينا تجنب أيّ إقتراح التي قد تؤثر على نتائج التحقيق

Kötü şöhretten kaçınmalıyız, Johnny.
علينا تجنّب لفت الأنظار إلينا، (جوني)