"kaçırıyorlar" - Translation from Turkish to Arabic

• يختطفون
• يهربون
• يخطفون
• يُخطفون

Uçan dairelerinde gökyüzüne açılıyorlar ve arada bir ebeveynlerinin onaylamayacağı deneyler yapmak için insanları kaçırıyorlar.
يبحرون في السماء بصحونهم الطائرة و من وقت لآخر يختطفون أشخاصاً من أجل القيام بتجارب أهلهم لا يوافقون عليها.

İşgalciler, onun seçilmiş kişi olduğunu biliyorlar, bu yüzden oğlunu baharat pazarından kaçırıyorlar.
الأشرار يعلمون انه المُختار لذلك يختطفون إبنه من البازار

Tamamen genç kızları kaçırıyorlar.
إنّهم يختطفون البنات المراهقات تماماً.

Normalde öbür bağımsızlara satmak için derdim ama işin büyüklüğüne ve karavana bakılırsa silahları güney sınırından kaçırıyorlar.
عادةً، كنت سأقول أنهم يبيعوها للمواطنين المستقلين ولكن عدد الأسلحة ووجود المقطورة يدلان على أنهم يهربون الأسلحة من الجنوب

İnsanlar zaman yolcuğunu saplantı haline getirdiler çünkü ya bir şeyleri kaçırıyorlar ya da bir şeylerden kaçıyorlar.
SWEETS: اصبح للناس هاجس بخصوص السفر عبر الزمن اما لانهم يشتاقون لشي ما او لانهم يهربون

Fakir çocukları kaçırıyorlar hep.
فكما تري، فأنهم يخطفون الأطفال الفقراء.

İnsanları kaçırıyorlar ve birini öldürdüler.
انهم يخطفون الناس و قد قتلوا شخص ما

Adam kaçırıyorlar!
اتصل بالشرطة، الناس يُخطفون

Yani çocukları kaçırmıyorlar. Kadınları kaçırıyorlar.
إذا فهم لا يختطفون الأطفال بل النساء

- Hep insanları kaçırıyorlar ya, dostum.
- انهم يختطفون البشر فى كل وقت يارجل

Çocukları kaçırıyorlar!
الأطفال يختطفون

- Aman Tanrım! Profesör Humbert'ı kaçırıyorlar.
-رباه, إنهم يختطفون البروفيسور (همبرت )

Aman Tanrım, Shaw'u kaçırıyorlar.
يا إلهي, إنهم يختطفون (شو)

- Bir soykırım bombası kaçırıyorlar.
إنهم يهربون قنبلة إبادة جماعية

Bebeğini kaçırıyorlar!
إنهم يهربون بطفلك

- Kadınları neden kaçırıyorlar?
-نعم -لمَ يخطفون هؤلاء النسوة؟

Listedeki herkesi kaçırıyorlar.
انهم يخطفون جميع من بالقائمة

- Kadınları seçerek kaçırıyorlar.
-إنهم يخطفون بانتقاء

-Burada adam kaçırıyorlar!
-! الناس يُخطفون هنا