"kaçıracak" - Translation from Turkish to Arabic

    • تفوت
        
    • ستفوت
        
    • سيفوت
        
    • أفوت
        
    • ستفوته
        
    • لخطف
        
    • سيفقد
        
    • بإختطافي
        
    • يفوت
        
    • ستفوتها
        
    • نخطفه
        
    • بتهريب
        
    • سوف يفقد
        
    - Ama uçağını kaçıracak. Open Subtitles ـ سوف تفوت عليها طائرتها ـ لدقائق معدودة
    O kremi onun yüzüne sürme fırsatını kaçıracak mısın yani? Open Subtitles هل ستفوت الفرصة لتخبر واضعة نبات الصَبِر تلك بمكانتها الحقيقية؟
    O zaman,eğlenceyi kaçıracak demektir. Open Subtitles حسناً , أعتقد أنه سيفوت كُل المرح
    Kampanya varı, kaçıracak değildim ya. Open Subtitles كانت هناك صفقة رائعة بشأن المكسّرات. لن أفوت توفيراً كذلك.
    - Acele etmezse otobüsü kaçıracak. - Vakti var. Open Subtitles من الأفضل أن يسرع وألا ستفوته الحافلة لديه وقت
    Bu oç her kimse ensesi bizden birini kaçıracak kadar kalınmış. Open Subtitles أياً كان هذا الحقير، فقد وصلت به الجرأة لخطف أحدنا
    Eğer onu hemen bulamazsam çok önemli bir konferansı kaçıracak. Open Subtitles إاذا لم أتمكن من إيجادة قريبا سيفقد مؤتمر هام جدا
    O zaman kötü adamlar beni mi kaçıracak? Open Subtitles إذاً هل سيقوم الرجل الشرير بإختطافي ؟
    Douchebag bunu kaçıracak. Open Subtitles سوف يفوت دوتشباغ الحفلة
    Partiyi kaçırdık diye yemekleri de kaçıracak değiliz. Merhaba Ducky. Open Subtitles إذا فاتتك الحفلة لا يعني أن تفوت الطعام.
    Geç kaldım ve uçuşunu kaçıracak. Anahtarlarım nerede? Open Subtitles لقد تأخرت و سوف تفوت رحلتها اين مفاتيحي؟
    Acele etmezse, savaşı kaçıracak! Open Subtitles إذا كانت لا توجد الآن وأبوس]؛ ر عجل أنها وأبوس]؛ ريال يمني تفوت.
    Üniversiteler arası kadınlar basketbol finalini kaçıracak mısın? Open Subtitles هل ستفوت نهائيات مبارة السله للسيدات
    Ama program iki hafta sonra başlıyor. Gösterim... gösterinizi kaçıracak. Open Subtitles ولكن البرنامج سيبدأ خلال أسبوعين ستفوت عرضنــ...
    - Cumartesi günkü maçı kaçıracak mıyım? Open Subtitles سوف سيفوت هذا عليّ مباراة يوم السبت؟
    Çok değerli zamanını buraya gelmek için harcamadığın için, bu beyefendiler son uçağı da kaçıracak. Open Subtitles سيفوت هؤلاء السادة طائرتهم
    Küçük kızımın doğum günü partisini kaçıracak değildim ya. Open Subtitles حسناً، أنني لن أفوت حفلة عيد ميلاد ابنتي الصغيرة.
    Dünya tarihindeki son partiyi kaçıracak değilim. Open Subtitles بالطبع لن أفوت آخر حفلة في تاريخ العالم
    - Aman,Tanrım. Maçı kaçıracak. Open Subtitles يا إلهي ، ستفوته المباراة؟
    Peki aynı kişiyse 3 çocuğu kaçıracak kadar güçlü olabilir mi? Open Subtitles السؤال هو، إذا كان نفس الجاني هل سيكون قوياً بما يكفي لخطف 3 أولاد صغار؟
    Eğer bulamazsak, çocuk aklını kaçıracak. Open Subtitles إذا لم نجد هذا الشيء .هذا الطفل سيفقد عقلة
    Ablanı bulmak için. O zaman kötü adamlar beni mi kaçıracak? Open Subtitles إذاً هل سيقوم الرجل الشرير بإختطافي ؟
    Çocukların bunu kaçıracak olması çok kötü. Open Subtitles -لمن المؤسف أن يفوت الرفاق هذا
    Evet.Gidelim küçük hanım yoksa teyzen uçağını kaçıracak. Open Subtitles اجل , دعينا نذهب سيدتي الصغيرة او عمتك ستفوتها رحلتها
    Gümrükten iki tane greyfurt kaçıracak gibi. Open Subtitles "و كأنه يقوم بتهريب حبة فاكهة "الكريفون
    Tanrım! Aklını kaçıracak! Open Subtitles دون عمل فيليب لينارد انه سوف يفقد عقله

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more