Deneyeceğim ama ortopediyi bilirsin. Bir golf maçı bile kaçıramaz. | Open Subtitles | سأحاول ولكنك تعرف قسم التقويم لايمكنهم تفويت مباراة غولف |
Hayır, ama Yılbaşı Arifesi partisini kaçıramaz. | Open Subtitles | لا لا يمكنه تفويت حفله عيد الميلاد |
Ray,eğer Ken'in böbreği arızalıysa o diyaliz randevusunu kaçıramaz. | Open Subtitles | يا (راي)، إن كان (كِن) لديه مشاكل في الكليتيْن، لا يمكنه تفويت موعد. |
Gary'ye sorsan, sırf kadın yaşlı diye uçak falan kaçıramaz. | Open Subtitles | (غاري) يظن أن لا يمكن لسيّدة مسنة أن تخطف طائرة لعينة. |
Gary'ye sorsan, sırf kadın yaşlı diye uçak falan kaçıramaz. | Open Subtitles | غاري) يظن أن لا يمكن لسيّدة مسنة) أن تخطف طائرة لعينة |
Bunu kaçıramaz. O yüzden... | Open Subtitles | لا يمكنها تفويت حفلها الراقص! |