Birimleriniz bu bölgeleri çevreleyecek ve kaçıranların yerlerini tesbit edilecek. | Open Subtitles | ستغطي الوحدات الخاصة بك هذه المناطق. وتثليث الخاطفين هنا. صيح؟ |
Sahte anahtarı oluşturduk. Amita kızı kaçıranların bilgisayarına sessizce ping atan, transparan bir iz sürücü kodu yazıyor. | Open Subtitles | تقوم أميتا ببناء متتبع شفاف من شأنه أن يتتبع كمبيوتر الخاطفين بخفاء |
Tek yaptığım, beni kaçıranların birileriyle konuşmasını sağlamaktı. | Open Subtitles | إستطعت سماع أحد المختطفين يتحدث لشخص ما. |
kaçıranların gönderdiği çok açık. Tamam. | Open Subtitles | من الواضح أن المختطفين هم من أرسلوا إليك الرسالة |
Benim aksime adam kaçıranların çoğu geri zekalıdır. | Open Subtitles | كما تري, علي خلافي أغلب المختطفون بلهاء. |
Bütün adam kaçıranların favori Kaynağı ahlaksız bir çalışandır. | Open Subtitles | جميع مصادر المختطف المفضلة هو أن يفسد عاملا |
Büyük ihtimalle defterin, kaçıranların eline düşmemesini sağlamak için öldürmüştür. | Open Subtitles | من المحتمل أنه فعل ذلك ليحمي المذكرة لأن لا تقع في أيدي الخاطفين |
- Efendim kaçıranların sizinle bizzat iletişime geçeceğini düşünüyoruz. | Open Subtitles | سيدي نعتقد أن الخاطفين سيتصلوا بك مباشرة |
Çocukları kaçıranların elinde değil efendim. Onların hedef aldıkları adamın elinde. | Open Subtitles | ليس الخاطفين الذين يحتجزونها ، سيدي بل هدف الخاطفين |
kaçıranların arabasının plakasını çıkarmayı başardık. | Open Subtitles | لقد إستخرج التقنيين رقم لوحة سيّارة الخاطفين. |
Düşünüyorum da kaçıranların, evinde dolaşıyorken seni seyrediyor olmaları düşüncesi az da olsa seni rahatsız etmişti | Open Subtitles | أعتقد أن فكرة الخاطفين يراقبونك يتجولون حول منزلك قد أزعجك ذلك .قليلا فقط |
kaçıranların sitesine erişimi olmalı. | Open Subtitles | لابدّ أنّ الخاطفين قد دخلوا على موقعها الإلكتروني. |
Kayınpederim geldi, beni çözdü, kaçıranların çoktan aradığını söyledi. | Open Subtitles | عَمّي يُصبحُ خارج هنا، يَقْطعُني طليق، يُخبرُني المختطفين عِنْدَهُمْ على اتصال مَعه. |
Böylece kırmızı arabaları ortaya çıkartmış olur ve Rebecca'yı kaçıranların arabasını daha kolay buluruz. | Open Subtitles | عندها يمكننا إبراز السيارات الحمراء، وسيكون من السهل لمح سيارة المختطفين. |
Uçağın, hala kaçıranların kontrolünde olduğunu düşünüyor olmalılar. | Open Subtitles | لابد انهم يعتقدون أن المختطفين لازالوا يتحكمون بالطائرة |
Güvenlik sebebiyle, şimdilik... ..kaçıranların ve uçaktakilerin kimliklerini açıklayamıyorum. | Open Subtitles | لأسباب أمنية لا يسعني الإفصاح ... عن هوية المختطفين أو الركاب الذين على متن الطائرة |
Babam, arkadaşımın fidyesini öderken Vaughn'la ben onu kaçıranların araştırma tesisini imha etmeye gittik. | Open Subtitles | بينما أبي كان يدفع a فدية كبديل لصديقي، فوجن وأنا دخلت للتحطيم أحد المختطفين ' وسائل بحث. |
Echelon protokolü olmadan izi sürülemez. kaçıranların iz sürücüyü tespit edebilmeleri için 2 yol var. | Open Subtitles | ثمّة طريقة واحدة فقط ليعرف المختطفون بأمر جهاز التعقّب |
Bak, çocukları kaçıranların bilmesi gereken her şey gazetede çıkan görgü tanığı raporunda vardı. | Open Subtitles | أنصت، كلّ ما يحتاجه المختطفون التأكّد أنّ كان هناك شاهد عيان في تقرير الصحف |
kaçıranların bizimle temasa geçmelerini bekleyeceğiz, sonra da sigorta şirketini devreye sokacağız | Open Subtitles | ننتظر حتى يتصل بنا المختطفون ثم أحصلي على شركة التأمين المعنية |
Adam kaçıranların sıradaki kurbanları olduklarına inanıyoruz. | Open Subtitles | نعتقد أنهم ضحايا المختطف القادمة |
Ama yanında resimlerle çocuğu kaçıranların olduğu yerden geçiyormuş. | Open Subtitles | ولكنه كان يقود ومعه صور لنفس المكان الذي احتفظ به الخاطفون بالصبي |
Ve bu da onu kaçıranların aracının plakası. | Open Subtitles | وهذه هى أرقام لوحة شاحنة المُختطف ابحث عنها وجدها |
Sanırım anne ve babası onu kaçıranların isteklerini yerine getirdi. | Open Subtitles | أظن بأن أحد والديه أو كلاهما قام بفعل ما طلبه منه المُختطِفين |