Merak etme. Tek kaçırdığın, bir kaç aylık düzenli çok iyi seksti. | Open Subtitles | لا تقلق, كل ما فاتك هو عدة شهور من الجنس العفوي الرائع |
Hayatını değiştirecek olan Brad Honeycutt'la el sıkışma tecrübesini kaçırdığın için üzgünüm. | Open Subtitles | أنا آسف لما فاتك في تجربة تغيير الحياه في مصافحة براد هونيكات |
Hadi 25 milyon dolarına girelim bahse¿ saçların arkaya gidip, gözlerin ortaya çıkmış, böylece kaçırdığın şeyi görebileceksin. | Open Subtitles | نعم ، دع الأمر للـ25 مليون دولار أرى أنك عدت لمزاولة عملك ثانية ولكن لا تعلمين ما قد فاتك |
Bu olayları olurken görmen lazım... yoksa kaçırdığın fırsatı... .sonsuza dek bir daha yakalayamayabilirsin. | Open Subtitles | عليكِ أن تلتقطي تلك الأشياء بلحظتها بحال حدوثها وإلا ستفوتين فرصة لن تعوّض أبداً |
Eğer bu bir itirafsa daha yeni kaçırdığın kadından başla. | Open Subtitles | ان كان هذا اعترافا فابدأ مع المرآة التي خطفتها للتو |
"Ama işte bu yıl kaçırdığın bazı olaylar..." | Open Subtitles | ولكن إليك بعض الأمور التي فاتتكِ في العام الماضي |
- Vay. İşte gözden kaçırdığın bir şey daha, Sam. Uyuyorsun. | Open Subtitles | تلك نقطة آخرى فوتها , سام , مستواك ينخفض |
kaçırdığın telefon konuşmasındaki ayrıntıları öğrenmek ister misin? | Open Subtitles | هل تريد أن تسمع ما فاتك عند كابينة الهاتف ؟ |
Sırf puştun teki bağırıp dengeni bozdu diye iş ortasında durup kaçırdığın atışı tekrarlayamazsın. | Open Subtitles | لا يُمكنك التوقف وحسب في مُنتصف الأمر ومن ثم العودة لإكمال ما فاتك بسبب ظهور أحمق ما يصرخ في مُنتصف لعبك لجولتك |
Yapma Pearl, son 30 yılda kaçırdığın öyle çok şey var ki. | Open Subtitles | لقد فاتك الكثير في الثلاثين سنة الماضية |
kaçırdığın yerlere notlarımdan bakabilirsin. | Open Subtitles | يمكنك الاستعانة بدفاتري لمعرفة ما فاتك |
30 yılda kaçırdığın bir çok şey var. | Open Subtitles | فاتك الكثير في الثلاثين سنة الماضية |
kaçırdığın dersleri yakalayabilmek için çalışıyor olmalısın. | Open Subtitles | -لابد أنك كنت تلاحق ما فاتك من العمل المدرسي. |
-Niye, dersi kaçırdığın için mi? | Open Subtitles | لماذا ؟ لأن الدرس قد فاتك ؟ |
- Eğer kendini benim gözümde temize çıkarmak istiyorsan bu kalıntılara bakıp kaçırdığın şeyin ne olduğunu bana söyle. | Open Subtitles | -دكتورة (برينان ) -إذا تتمنى أن تسترد مكانتك عندي ستنظر للبقايا وتخبرني بالضبط بم فاتك |
Bu olayları olurken görmen lazım... yoksa kaçırdığın fırsatı... .sonsuza dek bir daha yakalayamayabilirsin. | Open Subtitles | عليكِ أن تلتقطي تلك الأشياء بلحظتها بحال حدوثها وإلا ستفوتين فرصة لن تعوّض أبدًا |
Demek istediğim, onu kaçırdığın zaman bunuda almıştın. | Open Subtitles | اعني ، اذا كنت قد اذيتها لكنت قد خطفتها عندما اخذته هو |
Bu akşam kaçırdığın saatleri yarın erken gelerek telafi etmeni istiyorum. | Open Subtitles | سأحتاجك مبكراً لتعويض الساعات التي فاتتكِ |
- Geçen sefer kaçırdığın okul görüşmesi. - Tekrar ayarladım. | Open Subtitles | قمت بترتيب موعد اخر لك للمقابله التى فوتها مسبقاَ لدخول كليه الحقوق |
kaçırdığın doğum günlerinden, tatillerden ve onun mezuniyetinden konuşabilirsin. | Open Subtitles | ستتحدث لماذا فوّتَ اعياد الميلاد والدراسة والتخرج |
Doktor randevusunu kaçırdığın için hayatını cehenneme çevirdiğimi biliyorum ama aslında bu yüzden değildi. | Open Subtitles | أعرف أنّني شكوتُ كثيراً بشأن تفويتك مواعيد الطبيب ولكن الأمر لم يكن حقيقة بشأن ذلك |
Saraydan kaçırdığın kişi Jong'un oğluydu. - Ne? | Open Subtitles | الشخص الذى هربته من القصر كان ابن فونغ. |
Toplantımızı kaçırdığın için teşekkürler Bay vip | Open Subtitles | شكراً لتفويتك اجتماعناً سيدي نائب الرئيس |
Gözden kaçırdığın ufak bir detay olmalı. | Open Subtitles | لابدّ من أن هناك تفصيل صغير أغفلته |
kaçırdığın ve doğradığın çocuktan mı bahsediyorsun? | Open Subtitles | الـ.. الطفل الطفل الذي اختطفته وشوهته؟ |