"kaçırmıyorum" - Translation from Turkish to Arabic

    • يفوتني
        
    • أفوت
        
    • المتتالية
        
    • اختطافكِ
        
    • أفوتها
        
    • أُهرب
        
    Onun işlerini çok seviyorum ve taşlamalı kısımlarını da kaçırmıyorum. Open Subtitles أحببت كثيراً من أعماله، وبالتأكيد لا يفوتني عنصر السخرية فيه.
    Fakat hiçbir şeyi kaçırmıyorum. Ben de sizin gibiydim. Open Subtitles لكن أنا لا يفوتني شيئا لقد كنت مثلكِ تماما
    Yanılıyorsun, Natasia. Bir şey kaçırmıyorum. Open Subtitles أنت على خطأ ناتاشيا لم يفوتني شيء
    Hiç bir idmanı kaçırmıyorum. TED لم أفوت أبدا حصة تدريب واحدة.
    25 yıldır hiç kaçırmıyorum. Open Subtitles إنها سنتي الـ 25 المتتالية
    - Seni kaçırmıyorum. Open Subtitles . لا احاول اختطافكِ
    Santana, umarım bununla başa çıkabilirsin çünkü bunu kesinlikle kaçırmıyorum. Open Subtitles حسناً سانتانا اتمنى بأن تشرقي عالياً لأنني لن أفوتها أبداً حسناً فقط
    Hiçbir şey kaçırmıyorum. Karın, Panama'dan biraz kondom getirmemi istedi. Open Subtitles أنا لا أُهرب شيء ، لقد طلبت زوجتك أن أحضر لها بعض الأشياء هذا كل ما في الأمر
    Ben hayatımdan birşey kaçırmıyorum ayrıca birlikte takıldığımız için mutluyum. Open Subtitles لا يفوتني شئ، ونحن سعداء لنبقي معاً.
    Hiçbirşey kaçırmıyorum. Donmuş kulaklar. Open Subtitles لن يفوتني أي شيء سوى التجمّد
    Hiçbirşey kaçırmıyorum.[br]Donmuş kulaklar. Open Subtitles لن يفوتني أي شيء سوى التجمّد
    Seni ilgilendiren bir şey kaçırmıyorum. Open Subtitles لا يفوتني شيء يتعلق بك
    Önemli bir şey kaçırmıyorum. Open Subtitles لن يفوتني أي شيء مهم.
    Önemli bir şey kaçırmıyorum. Open Subtitles لن يفوتني أي شيء مهم.
    Şükran gününü kaçırmıyorum. Open Subtitles لن أفوت عيد الشكر
    Neden, bir şey kaçırmıyorum ki. Open Subtitles لماذا، هل أنا أفوت شيئاً؟
    Luke'u ve o aptal madalyasını görmeyi de kaçırmıyorum ne de olsa. Open Subtitles أنا متأكد بأني لن أفوت رؤية (لوك) مع تلك الميدالية الغبيه
    25 yıldır hiç kaçırmıyorum. Open Subtitles إنها سنتي الـ 25 المتتالية
    - Seni kaçırmıyorum. Open Subtitles . لا احاول اختطافكِ
    Derginizi Edith'in köşesi için okumaya başlamıştım ama artık hiç kaçırmıyorum. Open Subtitles لقد بدأت بتصفح مجلتك بسبب عمود (إيديث) لكن من الآن لا أستطيع أن أفوتها
    Hiçbir şey kaçırmıyorum. Karın, Panama'dan biraz kondom getirmemi istedi. Open Subtitles أنا لا أُهرب شيء ، لقد طلبت زوجتك أن أحضر لها بعض الأشياء هذا كل ما في الأمر

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more