"kaçırmak için" - Translation from Turkish to Arabic

    • لتهريب
        
    • لإختطاف
        
    • لاختطاف
        
    • لتهريبه
        
    • لخطف
        
    • ليخطف
        
    • في تهريب
        
    Gizlice bu kapıyı açtık, artık, insafsızca mahkum olanları Cehennem'den kaçırmak için kullanıyoruz. Open Subtitles حتى فتحنا هذه البوابه في السر، والآن نستخدمها لتهريب المدانين ظلما خارج الجحيم.
    "Tilki", İtalya'ya altın kaçırmak için dahice bir planı olan, bir suç üstadı ve sürpriz bir son. Open Subtitles الثعلب لص حاذق ذو خطة جهنمية لتهريب الذهب إلي أيطاليا ونهاية مدهشة
    Normal bir metal para gibi görünüyor ama casuslar bunun gibi cihazları soğuk savaş sırasında küçük mikrofilm ve mesajları kaçırmak için kullandılar. Open Subtitles يشاهد مثل تغيير الجيب العادي، لكن الجواسيس إستعملوا الأدوات مثل هذه أثناء الحرب الباردة لتهريب الميكروفلم الصغير جدا.
    Görgü tanıklarından biri dün gece birinin kızı kaçırmak için arazi aracını kaldırdığını görmüş. Open Subtitles لديّ شاهد يقول بأنه رأى شخصاً يرفع سيارة عائلية لإختطاف فتاة ليلة البارحة
    Kamyon daha sonra zebraları kaçırmak için kullanıldı. Open Subtitles قلت أن العربة قد استخدمت بعدئذ لاختطاف حمارتي وحش
    Dışarı kaçırmak için de, eritip, bira fıçıları haline getirdiler. Open Subtitles لتهريبه خارج، كان لا بدّ أن يذوبوه مصاب وأعاد صبّه كبراميل بيرة.
    Kelepçeler.Yani,sonuçta birini kaçırmak için milyonlarca kolay yol var. Open Subtitles القيود هناك مليون طريقة أسهل لخطف شخص ما
    Pekala, yakınlık prensibine göre, katil kurbanlarını kaçırmak için çok uzağa gitmez ama bu adam oldukça geniş bir alanda kadın kaçırıp cesetlerden kurtuluyor. Open Subtitles حسنا,مبدأ القرب يخبرنا ان القاتل لن يرتحل بعيدا ليخطف ضحاياه لكن هذا سافر لمسافات بعيدة لكي ينشر
    İçki işini Doğu Avrupa'dan insan kaçırmak için örtü olarak kullanıyordu. Open Subtitles كستار لتهريب اللاجئيين من أوروبا الشرقية
    Kartelin kokaini kaçırmak için limanda kullandıklarıyla aynı. Open Subtitles لتهريب المخدرات, لقد وجدناها في المرفأ هذا صحيح.
    Şimdi de Kargo şöförlerini kaçak malları havaalanından kaçırmak için kullanıyor. Open Subtitles لكن الآن أصبحَ يستخدم سائقي التوصيل لتهريب بضائعهِ عبر المطار
    Gümrüklerden uyuşturucu kaçırmak için kullanılan sahte tabanlı çantalar. Open Subtitles حقائب سفر مع سطح سفلي زائف لتهريب المُخدّرات من خلال الجمارك،
    En azından oğlumu kaçırmak için bize zaman kazandırır. Open Subtitles على الأقل سيوفر لنا بعض الوقت لتهريب فتانا.
    Sence bu kadın gerçekten kendi kızını kaçırmak için paralı askerlerden oluşan bir ekip tutar mı? Open Subtitles هل تعتقدين حقاً أن تلك السيدة ستُوظف فريقاً من المُرتزقة لإختطاف ابنتها ؟
    Önce bir hastayı kaçırmak için kendini akıl hastanesine kapatıyorsun daha sonrada onunla birlikte kaçıyorsun. Open Subtitles أولاً ، تقود بإدخال نفسك إلى مُستشفى للأمراض العقلية فقط لإختطاف مريض آخر والهرب
    Küçük kızı kaçırmak için başarısız bir girişimdi. Open Subtitles كانت محاولة فاشلة لإختطاف هذه الطفلة
    Beni çocuğu kaçırmak için tuttun, öldürmek için değil Open Subtitles استأجرتني لاختطاف الطفل,لا لقتله!
    - İnsan kaçırmak için mi? Open Subtitles لماذا؟ لاختطاف الناس؟
    Onu kaçırmak için adliyeyi havaya uçurdular. Open Subtitles لقد نسفوا المحكمة لتهريبه
    Bir bovling çalışanını kaçırmak için iyi bir neden. Open Subtitles ذلك سيكون سبباً وجيهاً لخطف موظف البولينغ في الزقاق
    Ella'yı kaçırmak için gitmemiş. Mahalleyi gözetliyormuş. Open Subtitles لم يكن هناك ليخطف ايلا كان هناك ليفحص الحي
    Belki silah kaçırmak için kullandıkları konteynır bu değildir. Open Subtitles ربما تلك ليست الحاوية المستخدمة في تهريب أسلحتهم

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more