Yani uyuşturucu satıcılığından zengin çocukları kaçırmaya geçmişler. | Open Subtitles | إذاً، هل إنتقلوا من المتاجرة بالحشيش إلى إختطاف أبناء الأثرياء؟ |
Maske takmadan beni tanıyan birisini kaçırmaya çalışacak kadar aptal mıyım ben? | Open Subtitles | كم من الغباء سيكون أن أحاول خطف شخص يعرفنى بدون إرتداء قناع؟ |
Belki de bu sebepten Çavuş Teager'ı eve dönerken kaçırmaya çalışmışlardır. | Open Subtitles | ربما لهذا حاولوا اختطاف النقيب تيغر.. حين أحضرناه للمنزل. |
Altını eritecekler mi yoksa neredeyse 1800 kilo çeken 300 külçe altını gümrükten kaçırmaya mı çalışacaklar? | Open Subtitles | هل سيصهرون الذهب؟ أم سيحاولون تهريب 300 سبيكة يصل وزنها 4000 رطل |
- Bin arabaya! - Beni kaçırmaya çalışıyor! | Open Subtitles | فلتصعدي إلى السيارة - إنَّه يحاولُ إختطافي - |
Hala adam kaçırmaya karşı yasalar olduğunu sanıyorum. | Open Subtitles | هل تعرف بان الاختطاف يعاقب عليه القانون ؟ |
O arabamdaydı beni kaçırmaya çalıştı. | Open Subtitles | بلى ، كان في سيارتي منذ برهة قصيرة وحاول خطفي |
Eğer onu kaçırmaya çalışırsan bu, sadece Amerikan Polisi onu bulduğunda işleri daha da kötüleştirir. | Open Subtitles | لو حاولتِ تهريبه من ذلك المكان، فإنّ ذلك سيزيد الطين بلّة عندما يعثر عليه المارشال. |
Saldırıdan silah saklamaya hatta adam kaçırmaya varan suçlara karışmış. | Open Subtitles | تورط في اتهامات تتراوح بين الاعتداء وحوزته على أسلحة وحتى عمليات إختطاف |
Ben de sizi çocuk kaçırmaya teşebbüsten ihbar edeceğim! | Open Subtitles | وأنّي سأقدم بلاغاً فيه أنكِ تحاولين إختطاف أطفالي. |
Waits sabahın erken saatlerinde birini kaçırmaya çalışmış. | Open Subtitles | حاول ويتس إختطاف شخص ما مُبكراً هذا الصباح |
- Hayır, değil. Bir sapık bu zavallıyı kaçırmaya çalıştı. | Open Subtitles | لا ليس بخير, أحد المرضى كان هنا و حاول خطف الطفل |
Ejder bebeği kaçırmaya çalışıyordun, değil mi? | Open Subtitles | لقد حاولت خطف التنين الصغير، أليس كذلك ؟ |
Dün gece birinin Tony V'yi kaçırmaya çalıştığını duydum. | Open Subtitles | سمعت بأن شخص ما حاول اختطاف توني في الليلة الماضية |
Zengin bir kızı kaçırmaya çalıştıklarını düşünüp herkesten şüphelenme. | Open Subtitles | لما تشكين بأن الجميع يحاول اختطاف ابنة ثري |
FB alt-devre kartını yurtdışına kaçırmaya çalışan ajanları bulup yakalamayı başardık. | Open Subtitles | نجحنا في تحديد مكان وقتل العملاءالصينيين.. الذين كانوا يحاولون تهريب اللوحة الكهربية خارج البلاد |
Annem beni kaçırmaya çalışmasaydı Solomon niye Masha'yı istesin ki? | Open Subtitles | ، إذا لم تكُن أمي تُحاول إختطافي فلماذا قد يسأل (سولومون) عن (ماشا) ؟ |
kaçırmaya hazırlarsa öldürmeye de hazırlardır. | Open Subtitles | لو أنهم ينوون الاختطاف فإنهم سيقتلون أيضاً |
Beni kaçırmaya çalıştığınızın farkındayım ama aforoz edildim ben. | Open Subtitles | أدري أنّك تهدّدني محاولًا خطفي لكن دخول الكنيسة محرّم بالنسبة لي |
- Gümrükten ne kaçırmaya çalıştın? | Open Subtitles | أخبرني ما الذي حاولت تهريبه عبر الجمارك |
Kurt ittifaklarımı kaçırmaya cüret edebilecek kadar cesur tek kişi kaybedecek en çok şeye sahip olandır. | Open Subtitles | الشخص الوحيد الذي سيتجاسر كفاية لاختطاف حليفيّ الذئبين هو الشخص الذي ستنزل به أشدّ خسارة. |
- Adam kaçırmaya yardım, federal bir soruşturmayı engelleme, çalıntı mal satma! | Open Subtitles | سأمسك بك على المساعدة و التحريض على الخطف التدخل في تحقيق فيدرالي و بيع أملاك مسروقة |
Sınırdan kaçırmaya ben de varım. Ama onu neyle suçlayacağız? | Open Subtitles | حسنا، أنا موافق على خطّة الإختطاف خلف الحدود وبماذا نتهمه؟ |
Birkaç gün önce bir bankayı soymaya çalışan adam bu sefer bir otobüs kaçırmaya karar vermiş. | Open Subtitles | قرر مجرم كان قد سرق مصرفًا قبل يومين أن يختطف حافلة هذه المرة |
Sence onu ülke dışına mı kaçırmaya çalışıyorlar? | Open Subtitles | أعتقد أنهم سيحاولون تهريبها خارج البلاد ؟ |
Biri seni kaçırmaya, zorla minibüse sokmaya mı çalıştı? | Open Subtitles | هل حاول شخص ما اختطافك وجرّك إلى شاحنة ؟ |
Hasta sapığın teki bu zavallı küçük adamı kaçırmaya çalıştı. | Open Subtitles | احد المنحرفين هنا كاد ان يخطف الصغير |