Bunu bir kaç saat önce yaptırdım. Şimdi mutlu musun? | Open Subtitles | لقد فعلته بنفسي قبل ساعتين هل انت سعيدة الان ؟ |
Bir kaç saat önce kapı sövesine çarptı. | Open Subtitles | أجل, حدثت قبل ساعتين اصطدمت بحدّ الباب. كنّا نفعل هذا في المدرسة |
Ve daha bir kaç saat önce şahane bir orgazm yaşadın. | Open Subtitles | وفقط قبل ساعات قليلة, وصلتِ إلى ذروة كبيرة ودسمة. |
Bir kaç saat önce ölüydün. | Open Subtitles | لقد كُنْتِ ميتة من الناحية القانونية قبل بضع ساعات |
Taylor ölmeden bir kaç saat önce beraber olduğunuzu neden söylemedin? | Open Subtitles | و سبب فشلك في ذكر أنك كنت معها قبل عدة ساعات من موتها؟ |
Biliyorsun , ben, bir kaç saat önce buradaydım | Open Subtitles | أتعلم، لقد كنت هنا منذ بضع ساعات أتجول في الأنحاء |
İşçilerinden biri gri bir arabanın bir kaç saat önce arazilerinden geçtiğini söylemiş. | Open Subtitles | يقول أحد العاملين لديه أنّه رأى سيارة رماديّة تمرّ عبر أرضه منذ بضعة ساعات |
Bir kaç saat önce burda olmadığına inanmak çok zor. | Open Subtitles | من الصعب تصديق أنه لم يكن موجودا منذ ساعات قليلة |
Kendim bir iz buldum demek. Bir kaç saat önce barda bir adam gördüm. | Open Subtitles | بمعني انني لدي طرف الخيط لقد رأيت رجلا في البار منذ ساعتين |
Bir kaç saat önce, marinada birisi bana el salladı. | Open Subtitles | منذ عدة ساعات , كان هناك من يُشاور لى من البحيرة |
Şafak sökmeden bir kaç saat önce sınırı geçtik. | Open Subtitles | عبرنا الحدود قبل ساعتين من الفجر. |
Daha bir kaç saat önce teklif etti bana zaten. | Open Subtitles | هو, تقريباً, طلب يدي قبل ساعتين |
Onu bir kaç saat önce gördüm. üzerinde bu gömlek vardı. | Open Subtitles | رأيته قبل ساعات قليلة , عندما ارتدى هذا القميص. |
Bir kaç saat önce, bu şerefsiz beni öldürecekti, ama adamların hayatımı kurtardı. | Open Subtitles | قبل ساعات قليلة هذا الوغد كان سيقتلني لكن رجالك أنقذوا حياتي و أدين لك مقابل ذلك |
Davanın tanıklarından Bay Eugene Gordlock, duruşmadan bir kaç saat önce, vurularak öldürüldü. | Open Subtitles | وكان السيد يوجين جوردلوك، الشاهد، الذي طالب باستمرار اعفاءه من القضية قد أطلق النار عليه وسقط صريعا قبل ساعات قليلة ماضية لقد رأوا ذلك عند فنائنا ابني الصغير العزيز الجميل |
Ölüm bir kaç saat önce gerçekleşmiş. | Open Subtitles | الطبيب الشرعي يقدر انها قتلت قبل بضع ساعات |
Bir kaç saat önce, son görevim krallık ve imparatorluktan ayrıldım. | Open Subtitles | قبل بضع ساعات كنت قد فرغت من أخر وجباتي كـ ملكٍ وأمبراطور |
Bir kaç saat önce iki kampçı kamplarına gelen bir "canavarın" yere yığıldığını bildirdi. | Open Subtitles | قبل عدة ساعات قليلة شخصان كان يخيمان ابلغا عن وصول وحش الى موقع تخييمهما |
Sabah saatlerinde çekilen bu video bir kaç saat önce internete yüklendi. | Open Subtitles | مقطع الفيديو هذا, تم وضعه على الإنترنت منذ بضع ساعات فحسب... تم تصويره في وقت سابق اليوم |
Burmese bir kaç saat önce vardı. | Open Subtitles | لقد كان قُطاع الطُرق هُناك منذ . بضعة ساعات |
Bir kaç saat önce, solunum yetmezliği. | Open Subtitles | نعم لقد فشل الجهاز التنفسى منذ ساعات قليلة |
Sınır boyunda bir kaç saat önce düşen.. ...şüpheli bir uyuşturucu teslimatının yeri ile ilgili. | Open Subtitles | في تحديد مكان تسليم شحنة المخدرات التي دخلت الحدود منذ ساعتين |
Lindsay'nin protestoya karışması teklifi duymadan bir kaç saat önce On Emir'in oraya ait olmadığına karar vermesiyle başladı. | Open Subtitles | توّرط (لينزي)، في تلك المظاهرة بدأ منذ ساعات عندما كانت مغادرة لجلسة الاستئناف عندما قرّرت أنّ... لاينبغي أن تطبق في ذلك المكان |
Bir kaç saat önce 2 numaralı hücrenin mikrofonundan kaydedildi. | Open Subtitles | أخذت هذه قبل ساعاتين من الزنزانة 2. |