"kaçağı" - Translation from Turkish to Arabic

    • هارب
        
    • تسرب
        
    • الهارب
        
    • تسرّب
        
    • الهاربين
        
    • هاربة
        
    • تسريب
        
    • هاربين
        
    • هاربٌ
        
    • هاربا
        
    • هارباً من
        
    • الهاربة
        
    • خارج عن
        
    • خارجين
        
    • خارجون
        
    Bir kaçağı barındırmaktan hastaneyi suçlu bulurlarsa, infaz kararı alırlar. Open Subtitles إن أعلنوا بأنَّ المستشفى مذنبة بإيواء هارب فسوف يعدموا الجميع
    Akşam gençlerle partide felan değildim. Cebindeki kağıtta benim asker kaçağı olduğum yazıyor. Open Subtitles ولديك أمراً في جيبك الأيسر يقول إنني هارب من الجندية ومنتحل شخصية ضابط
    Karbonmonoksit zehirlenmesi, evinizde bir gaz kaçağı varsa gerçekleşir. TED يحدث تسمم أول أكسيد الكربون عندما يحدث تسرب غاز في منزلك.
    Bakın, devriyeler, bu kaçağı bulmak için yardımınıza ihtiyacım var. Open Subtitles انظروا أيها الجنود , احتاج لمساعدتكم في مطاردتي لهذا الهارب
    Ciddi bir şey olmamakla birlikte bu odanın altında bir gaz kaçağı var. Open Subtitles لا شيء خطير. ولكن لدينا تسرّب غاز تحت هذه القاعة.
    Eli kancalı bir hapishane kaçağı olduğu mu ortaya çıktı? Open Subtitles هل كان أحد المجرمين الهاربين مع خطاف في يده ؟
    Onu da kanun kaçağı yapmak için o kadar zahmete girdik ya. Open Subtitles لهذا السبب فعلنا كل ذلك لنجعلها هاربة من العدالة
    Şu vakitte burada bir kaçağı saklamanın akıllıca olduğunu mu düşünüyorsunuz? Open Subtitles وتعتقدان أنّ إيواء هارب هنا أمر حكيم، في هذا الوقت تحديداً؟
    - Beni yakaladılar ve asker kaçağı olduğumu söylediler. Open Subtitles لقد أمسكوا بي وقالوا أنني هارب من الجندية. هل تصدقني؟
    Zararsız şeyler, hele adamın bir kanun kaçağı olduğu düşünülürse. Open Subtitles لم يظهر علية شيئاً بإعتبار انة هارب من العدالة
    Federaller'in bir kaçağı varmış. Open Subtitles يبدو أن هناك هارب من الفيدراليين هيا بنا
    Akla en azından asker kaçağı olduğu geliyor. Open Subtitles ومن المنطقي أنه هارب من الجيش في أفضل حالاته ومن يدري ماذا أيضا
    Bu bebekte, yağ kaçağı varsa, onu da bilmek istiyorum. Open Subtitles أريد أن أعرف ما إذا كان هناك أي تسرب للوقود حدث مع عزيزتي هذه.
    Evde gaz kaçağı filan mı var? Open Subtitles هل هناك تسرب لاول اكسيد الكربون فى هذا المنزل ؟
    Hiçbir sismik aktivite, bomba olduğuna dair bir kanıt veya gaz kaçağı yok. Open Subtitles لا دليل على نشاطات زلزلية لا للقنابل أو تسرب غازي
    Tek yapabileceğim, FBI'ın, ...bu kaçağı adalete teslim etmesini ummak. Open Subtitles انا اتمنى المكتب الفدرالي ان يجلب هذا الهارب الى العداله
    Geçenlerde yeraltı dünyasındaki bir vurma olayını takip eden polis Latin Amerikalı olduğu düşünülen bir kaçağı arıyor. Open Subtitles في ما يلي وقوع حادث طلق نار وشجار الشرطة تبحث عن الهارب ومن المعتقد أنه ذو جنسية لاتينية أمريكية
    Güvenli evlerde gaz kaçağı duyulmuş şey mi? Open Subtitles أعني، كم تسرّب غازيّ تعرفين في البيوت الآمنة؟
    Sadece beş asker kaçağı tutuklandı. Hepsi bu. Open Subtitles فقط القاء القبض علي بعض الهاربين من الخدمة هذا كل شئ
    Rahatsız ediyoruz ama çok tehlikeli, genç bir kaçağı arıyoruz. Open Subtitles صباح الخير ، هل لى ان اساعدك ؟ اسف علي ازعاجك ولكننا نبحث عن هاربة خطرة
    Burada muhtelemen karbon monoksit kaçağı var. Open Subtitles من المحتمل أن يكون هناك تسريب لغاز أول اكسيد الكربون
    Tekrar ediyorum, Williams Bölgesi uçuş gösterilerine giden dört kaçağı izliyorum. Open Subtitles إعادة، انا بدبس أربعة هاربين نحو عرضِ مقاطعةِ وليامز الجوي.
    O bir kânun kaçağı. Open Subtitles إنّه هاربٌ من العدالة تلك القصّة بأكملها كانت كذباً...
    Bir kaçağı adaletten saklıyorsunuz. Dünyamız boyutlar arası yolculuğu kesin bir şekilde yasaklamıştır. Open Subtitles تأوون هاربا من العدالة، عالمنا يضع حظرا مشددا على السفر البعدي
    Ben de öyle. Ama bir kanun kaçağı olmak istemiyorum. Open Subtitles وأنا كذلك، ولكنني لست مهتماً بأن أكون هارباً من القانون
    Bir önceki akşamla ilgili olayların kısa bir özetini Dogville'lilere sunduktan sonra, Tom kaçağı saklandığı yerden çıkarmak için madene gitti. Open Subtitles وبعد تَزويدهم بملخص سريع عن الأحداث في المساء السابقِ إلى سكان دوجفي المندهشون، ذهب توم إلى المنجمِ يسترجع الهاربة مِنْ مخبأِها.
    Ona yalnız bir adam olduğumu söyle ya da kanun kaçağı. Open Subtitles مهّدي أمامي الطريق، قولي لها إنني مستوحد أو خارج عن القانون!
    Düşündüm de, kanun kaçağı olacaksak daha iyi bir isme ihtiyacım olacak. Open Subtitles كُنت أفكر، لو أننا سنكون خارجين على القانون سأكون بحاجة لاسم أفضل.
    Tam da planladığımız gibi beraber kanun kaçağı olabiliriz. Open Subtitles ولكن يمكن أن نكون معا خارجون على القانون ، تماما كما خططنا.

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more