Bir kaçağı barındırmaktan hastaneyi suçlu bulurlarsa, infaz kararı alırlar. | Open Subtitles | إن أعلنوا بأنَّ المستشفى مذنبة بإيواء هارب فسوف يعدموا الجميع |
Akşam gençlerle partide felan değildim. Cebindeki kağıtta benim asker kaçağı olduğum yazıyor. | Open Subtitles | ولديك أمراً في جيبك الأيسر يقول إنني هارب من الجندية ومنتحل شخصية ضابط |
Karbonmonoksit zehirlenmesi, evinizde bir gaz kaçağı varsa gerçekleşir. | TED | يحدث تسمم أول أكسيد الكربون عندما يحدث تسرب غاز في منزلك. |
Bakın, devriyeler, bu kaçağı bulmak için yardımınıza ihtiyacım var. | Open Subtitles | انظروا أيها الجنود , احتاج لمساعدتكم في مطاردتي لهذا الهارب |
Ciddi bir şey olmamakla birlikte bu odanın altında bir gaz kaçağı var. | Open Subtitles | لا شيء خطير. ولكن لدينا تسرّب غاز تحت هذه القاعة. |
Eli kancalı bir hapishane kaçağı olduğu mu ortaya çıktı? | Open Subtitles | هل كان أحد المجرمين الهاربين مع خطاف في يده ؟ |
Onu da kanun kaçağı yapmak için o kadar zahmete girdik ya. | Open Subtitles | لهذا السبب فعلنا كل ذلك لنجعلها هاربة من العدالة |
Şu vakitte burada bir kaçağı saklamanın akıllıca olduğunu mu düşünüyorsunuz? | Open Subtitles | وتعتقدان أنّ إيواء هارب هنا أمر حكيم، في هذا الوقت تحديداً؟ |
- Beni yakaladılar ve asker kaçağı olduğumu söylediler. | Open Subtitles | لقد أمسكوا بي وقالوا أنني هارب من الجندية. هل تصدقني؟ |
Zararsız şeyler, hele adamın bir kanun kaçağı olduğu düşünülürse. | Open Subtitles | لم يظهر علية شيئاً بإعتبار انة هارب من العدالة |
Federaller'in bir kaçağı varmış. | Open Subtitles | يبدو أن هناك هارب من الفيدراليين هيا بنا |
Akla en azından asker kaçağı olduğu geliyor. | Open Subtitles | ومن المنطقي أنه هارب من الجيش في أفضل حالاته ومن يدري ماذا أيضا |
Bu bebekte, yağ kaçağı varsa, onu da bilmek istiyorum. | Open Subtitles | أريد أن أعرف ما إذا كان هناك أي تسرب للوقود حدث مع عزيزتي هذه. |
Evde gaz kaçağı filan mı var? | Open Subtitles | هل هناك تسرب لاول اكسيد الكربون فى هذا المنزل ؟ |
Hiçbir sismik aktivite, bomba olduğuna dair bir kanıt veya gaz kaçağı yok. | Open Subtitles | لا دليل على نشاطات زلزلية لا للقنابل أو تسرب غازي |
Tek yapabileceğim, FBI'ın, ...bu kaçağı adalete teslim etmesini ummak. | Open Subtitles | انا اتمنى المكتب الفدرالي ان يجلب هذا الهارب الى العداله |
Geçenlerde yeraltı dünyasındaki bir vurma olayını takip eden polis Latin Amerikalı olduğu düşünülen bir kaçağı arıyor. | Open Subtitles | في ما يلي وقوع حادث طلق نار وشجار الشرطة تبحث عن الهارب ومن المعتقد أنه ذو جنسية لاتينية أمريكية |
Güvenli evlerde gaz kaçağı duyulmuş şey mi? | Open Subtitles | أعني، كم تسرّب غازيّ تعرفين في البيوت الآمنة؟ |
Sadece beş asker kaçağı tutuklandı. Hepsi bu. | Open Subtitles | فقط القاء القبض علي بعض الهاربين من الخدمة هذا كل شئ |
Rahatsız ediyoruz ama çok tehlikeli, genç bir kaçağı arıyoruz. | Open Subtitles | صباح الخير ، هل لى ان اساعدك ؟ اسف علي ازعاجك ولكننا نبحث عن هاربة خطرة |
Burada muhtelemen karbon monoksit kaçağı var. | Open Subtitles | من المحتمل أن يكون هناك تسريب لغاز أول اكسيد الكربون |
Tekrar ediyorum, Williams Bölgesi uçuş gösterilerine giden dört kaçağı izliyorum. | Open Subtitles | إعادة، انا بدبس أربعة هاربين نحو عرضِ مقاطعةِ وليامز الجوي. |
O bir kânun kaçağı. | Open Subtitles | إنّه هاربٌ من العدالة تلك القصّة بأكملها كانت كذباً... |
Bir kaçağı adaletten saklıyorsunuz. Dünyamız boyutlar arası yolculuğu kesin bir şekilde yasaklamıştır. | Open Subtitles | تأوون هاربا من العدالة، عالمنا يضع حظرا مشددا على السفر البعدي |
Ben de öyle. Ama bir kanun kaçağı olmak istemiyorum. | Open Subtitles | وأنا كذلك، ولكنني لست مهتماً بأن أكون هارباً من القانون |
Bir önceki akşamla ilgili olayların kısa bir özetini Dogville'lilere sunduktan sonra, Tom kaçağı saklandığı yerden çıkarmak için madene gitti. | Open Subtitles | وبعد تَزويدهم بملخص سريع عن الأحداث في المساء السابقِ إلى سكان دوجفي المندهشون، ذهب توم إلى المنجمِ يسترجع الهاربة مِنْ مخبأِها. |
Ona yalnız bir adam olduğumu söyle ya da kanun kaçağı. | Open Subtitles | مهّدي أمامي الطريق، قولي لها إنني مستوحد أو خارج عن القانون! |
Düşündüm de, kanun kaçağı olacaksak daha iyi bir isme ihtiyacım olacak. | Open Subtitles | كُنت أفكر، لو أننا سنكون خارجين على القانون سأكون بحاجة لاسم أفضل. |
Tam da planladığımız gibi beraber kanun kaçağı olabiliriz. | Open Subtitles | ولكن يمكن أن نكون معا خارجون على القانون ، تماما كما خططنا. |