Mahkeme ters gitmeye başladığında, kaçacağını biliyordum. | Open Subtitles | حالما المحكمة بدأت تُدينه، عرفت بأنه سيهرب. |
O gün geldiğinde kimin saklanıp kimin kaçacağını göreceğiz. | Open Subtitles | سنعرف اليوم حيث من سيهرب فيه و من سيختبئ |
Partinizde keman çalarken Afrikalının kaçacağını biliyor olmalı. | Open Subtitles | لابد وأنّه كان يعرف أن الأفريقي سيهرب بينما كان يعزف لك في الحفلة. |
Her neredeysen hala tutsak haldesin. Nasıl kaçacağını da bilmiyorum. | Open Subtitles | أنت ما زلت حبيسًا حيثما أنت ولا أعلم كيف ستهرب |
kaçacağını düşündüm, sarı göbekli yalancı. | Open Subtitles | ظننت أنك ستهرب, يا صانع العصير ذو البطن المنتفخ |
Yani kaçacağını ve parayı almak isteyeceğini biliyordum. | Open Subtitles | لقد عرفت بأنك ستهربين وأنك تريدين مال |
Güreş meydanında olsaydık görürdün kimin kaçacağını. | Open Subtitles | إن كان هناك حلبة مصارعة هنا كنّا لنرى من الذي سيفرّ هربًا |
Nicholas daha fazla tedirgin ve sinirli olmaya başlamıştı ve gerçekten kaçacağını hissediyordum. | Open Subtitles | نيكولاس" أصبح أكثر هيجاناً وعصبية" وانا حقاً شعرت كانه سيهرب بعيداً |
Tom'un, çitleri aşan bir boğa gibi hapisten kaçacağını söylemiştim. | Open Subtitles | لقد أخبرتكم أخبرتكم أن (توم) سيهرب من هذا السجن |
Tom'un, çitleri aşan bir boğa gibi hapisten kaçacağını söylemiştim. | Open Subtitles | لقد أخبرتكم أخبرتكم أن (توم) سيهرب من هذا السجن |
Adamın "Hüzünlü Bebek"'i çalmaktan bıkıp kaçacağını sandım. | Open Subtitles | ظننت ان الرجل سيهرب مع "الطفل الكئيب" |
Senden kaçacağını biliyordum. O kaçmadı. | Open Subtitles | كنت أعلم أنه سيهرب منكِ - إنه لم يهرب - |
Guddu'nun polisten korkup kaçacağını. | Open Subtitles | جودو" سيهرب حالما يرى رجال الشرطة" |
Kızla kaçacağını düşünmüyoruz. | Open Subtitles | لا لانظن بأنّه سيهرب |
Amcık gibi kaçacağını söylemiştim. | Open Subtitles | أخبرتك بأنه سيهرب. |
Gitmesine ben izin verdim. kaçacağını hiç düşünmemiştim. | Open Subtitles | لقد سمحتُ لها بالخروج لم أكن أظنّ أنّها ستهرب |
Bir korkak olduğunu ve ilk tehlike işaretinde kaçacağını düşünüyorum. | Open Subtitles | أشك بأنك جبان وأنك ستهرب عند أول علامة للخطر |
Senin zayıf biri gibi kaçacağını düşündüm, ki sen de... | Open Subtitles | إعتقدت بأنك ستهرب |
En iyi ip ucumuz, Sherry'nin yeniden kaçacağını söylemesi yani daha önce de kaçmış. | Open Subtitles | لكن أفضل ما توصلت له أن (شيري) ستهرب مجدداً مما يعني أنها هربت مسبقاً |
Şeytan Paula'nın Randy ile kaçacağını duyduğunuzda kasabanın diğer iki aile lideri gibi paniklediniz. | Open Subtitles | وكالزعماء الآخـريـن ، فزعت عندما علمـت أنْ (بـولا) الشريرة كانت ستهرب بـرفقة (راندي) |
kaçacağını mı sandın? | Open Subtitles | هل ظننت أنك ستهربين |
Burası güreş meydanı olsaydı kimin kaçacağını görürdük. | Open Subtitles | إن كان هناك حلبة مصارعة هنا كنّا لنرى من الذي سيفرّ هربًا |