Bir grup tazının elmas kaçakçılığı için kullanıldığını nereden bilebilirdim söyler misin? . | Open Subtitles | أنا مفترض لمعرفة باقة الكلاب السلوقية قد يستعمل لتهريب الماس؟ |
Çetenin uyuşturucu kaçakçılığı için insanları kullandığını düşünüyoruz. | Open Subtitles | نعتقد أنّ العصابة تستخدم الناس لتهريب بعض المخدرات إلى داخل البلاد. |
Narkotiğin uyuşturucu, kaçakçılık ve insan kaçakçılığı için aradığı adam da aynı adam. | Open Subtitles | إنه نفس الشخص التي تحاول إدارة مكافحة المخدرات أن تبني قضِية ضِده لتهريب المخدرات و الإتِجار بالبشر |
Karadeniz'de eroin kaçakçılığı için Afganlardan para almış. | Open Subtitles | بعض الأفغان دفعوا له لتهريب الهيروين عبر البحر الأسود |
Benim zamanımda vardı. Yasa dışı içki kaçakçılığı için kullanılırdı. | Open Subtitles | مرة أخرى في بلدي اليوم كان . تستخدم لتهريب الكحوليات ذلك |
Hong Kong'a silah kaçakçılığı için gelmiş. | Open Subtitles | جاء الى هونغ كونغ سنة 85 لتهريب السلاح |
Silah kaçakçılığı için doğal bir içgüdüm vardı. | Open Subtitles | كان لدى غريزة طبيعية لتهريب السلع |
Kokain kaçakçılığı için hoş bir sayı, değil mi? | Open Subtitles | رقم لطيف حتى لتهريب الكوكائين لا |
Eroin kaçakçılığı için kullanılıyordu. | Open Subtitles | استخدمت لتهريب الهيروين |
Martin, Gates'e bu mekanın askeri teçhizat kaçakçılığı için kullanıldığını söylemiş. | Open Subtitles | لتهريب مرسوم عسكري |
23. caddede Vietnam restoranı var ama sen, oranın kuş kaçakçılığı için kullanıldığını söylemiştin. | Open Subtitles | و لهذا (فيتنام) في المركز الثالث و العشرين و لكن أعتقد بأنك قلت بأنها واجهة لتهريب طائر مغرد |
Martin, Gates'e bu mekanın askeri teçhizat kaçakçılığı için kullanıldığını söylemiş. | Open Subtitles | لتهريب أسلحة عسكرية |