- Bir şey yok. Boş. - Belki kaçarken biri görmüştür. | Open Subtitles | لا شئ هناك, انه فارغ ربما هناك من رآه وهو يهرب |
Hayatını veya hazinesini kurtarmak için kaçarken ölen bir korsanla karşı karşıyayız. | Open Subtitles | لدينا قرصان إما يهرب بحياته أو بحثاً عن كنز لنفتح هذا ونكتشف |
Şimdi, durum şu o iki kız seni kaçarken görmüşler | Open Subtitles | والآن سنتوقف عند هذه النقطة تلك الفتاتان شاهداك وأنت تهرب |
Görünüşe göre diğerinden kaçarken sırayla soygun yapıyorlar. | Open Subtitles | واحد يقوم بالمهمة بينما الآخر يقود أثناء الهرب |
Derler ki, bir şeylerden kaçmaya çalıştıkça kendini sürekli kaçarken bulurmuşsun. | Open Subtitles | تعلمين , يقولون لو تعودت على الهروب سوف تستمرين فى الهروب |
- Kardeşinin kardeşinin kuzeni kaçarken bunlar yok muymuş? | Open Subtitles | هذا الحديد وضع بعدما هرب أبن عمه أخو أختك |
Bu yüzden sen kontrolünü kaybedip ülkeden kaçarken onu idam ettiler. | Open Subtitles | لذلك تم إعدامه بعد الإحتلال في وقت هربت أنت من البلد |
Fakat kaçarken bile, silah arkadaşlarını kurtarmak için birkaç İskit öldürmeyi başardı. | TED | لكن حتى عند هروبه تمكن من ذبح بعض السكيثيين وأنقذ بعض الرفاق. |
Başka biri de cinayeti işittiğini ve çocuğu kaçarken gördüğünü söyledi. | Open Subtitles | وشخصآخريدعيبأنهسمعالقتل , ورأى الصبي يهرب بعدها، |
Cinayetten 15 saniye sonra kapıya koşup, çocuğu merdivenlerden kaçarken gördüğüne inanmamamızı mı istiyorsun? | Open Subtitles | هل يُفترض بنا أن نصدق أنه لم ير الابن يهرب عبر سلالم الدرج؟ بعد 15 ثانية من جريمة القتل؟ |
Peltek ama iyi kalpli adamdan kaçarken çizgi film tavşanının her zaman işine yarar o. | Open Subtitles | الأمر يفلح في برامج الكارتون ذلك الأرنب الذي يهرب من الرجل اللطيف ذو العائقة في الكلام |
Sen kaçarken hamile bir kadını gurbet elde bırakıp gittin öyle mi! | Open Subtitles | في أرضٍ ليست بلدها تتركها لتكافح لوحدها بينما أنت تهرب منها ؟ |
Onlar seni kaçarken yakalamadan teslim olman lazım. | Open Subtitles | من المهم ان تستلم عوضا ان يمسكوك وانت تهرب منهم |
Harbin, 1988 yılında bir ev soygunundan kaçarken birini bıçakladığı için hapse girdi. | Open Subtitles | هاربن سجن في عام 1988 لقيامه بطعن رجل بينما كان يحاول الهرب من عملية اقتحام منزل |
Patlama gecesi Clyde Mardon Chyre'ı vurarak öldürdü. Mardon ve kardeşi kaçarken uçakları düştü ve öldüler. Iris! | Open Subtitles | ليلة الانفجار كلايد مارتن اطلق النار وقتل شاير مارتن واخيه ماتو بتحطم الطائرة الهرب |
Derler ki, bir şeylerden kaçmaya çalıştıkça kendini sürekli kaçarken bulurmuşsun. | Open Subtitles | تعلمين , يقولون لو تعودت على الهروب سوف تستمرين فى الهروب |
Hapishaneden kaçarken bir subay öldürmüş. Bu adamın bir suç kaydı var. | Open Subtitles | لقد قتل ضابط عندما هرب من السجن كما ولديه ماضي حافل |
17 yaşında, Norveç'ten kaçarken hissettiğim duyguların aynılarını gördüm. | TED | وجدت نفس المشاعر التي شعرت بها في ال 17 من عمري عندما هربت من النرويج. |
Ölümcül darbeyi alıp saldırganından kaçarken büyük kan kaybı olmuş. | Open Subtitles | خسارته للكثير من الدم خلال هروبه من مهاجمه كانت قاتلة |
"Frizbi şiddeti" olarak tanımlayabileceğim bu olayda kendimizi bir kez daha Donovan'dan kaçarken bulduk. | Open Subtitles | وإذا,لااستطيعوصف ماحدثسوىبثورهالفريسبي00 مره اخرى وجدنا انفسنا نهرب من دونافان00 |
Dalgalardan hayatlarını kurtarmak için kaçarken sahip oldukları her şey, hem de her şeyin geride bırakılması gerekiyordu. | TED | وهم يهربون من الأمواج، للنجاة بحياتهم، جميع ما يملكون، كان عليهم ترك كل شيء خلفهم. |
Senin şu kırılan parfüm şişesi hikayeni anlattım ona ve Walker olay yerinden kaçarken Leon Walker'ın yüzünü gördüğünü bildiğimizi söyledim. | Open Subtitles | أنااستبعت قصة زجاج العطر المكسور وقلت له نحن نعرف انه رأى وجه ليون ووكر عندما كان يفر من مسرح اطلاق النار. |
Anan kadar sorunluydu da kendini bu adamlardan kaçarken buldun? | Open Subtitles | ما كانت مشكلتك والدتك التي تجعلك تهربين مع أولئك الأشخاص؟ |
Bu yüzden mi kaçarken bizi korumayıp hayvanlar gibi öldürülmemize izin verdin? | Open Subtitles | ألهذا لم تغطي هروبنا وتركتنا نُنحر كالحيوانات؟ |
Geçen hafta evden kaçarken dilini kesti. | Open Subtitles | في الأسبوع الماضي ، قطعت لسانها وهي هاربة من المنزل. |
Evet, şey, market sahibi silah sesini duymuş şüpheliyi kaçarken bir an için görmüş. | Open Subtitles | أجل، سمع صاحب متجر صوت الطلقة الناريّة ولمح المشتبه به وهو يفرّ |
O şey her ne ise sen kaçarken mi dışarı çıktı? | Open Subtitles | هل تظن أنه أياً كان ذلك قد خرج عند هروبك ؟ |