"kaçarken" - Translation from Turkish to Arabic

    • يهرب
        
    • تهرب
        
    • الهرب
        
    • الهروب
        
    • هرب
        
    • هربت
        
    • هروبه
        
    • نهرب
        
    • يهربون
        
    • يفر
        
    • تهربين
        
    • هروبنا
        
    • هاربة
        
    • يفرّ
        
    • هروبك
        
    - Bir şey yok. Boş. - Belki kaçarken biri görmüştür. Open Subtitles لا شئ هناك, انه فارغ ربما هناك من رآه وهو يهرب
    Hayatını veya hazinesini kurtarmak için kaçarken ölen bir korsanla karşı karşıyayız. Open Subtitles لدينا قرصان إما يهرب بحياته أو بحثاً عن كنز لنفتح هذا ونكتشف
    Şimdi, durum şu o iki kız seni kaçarken görmüşler Open Subtitles والآن سنتوقف عند هذه النقطة تلك الفتاتان شاهداك وأنت تهرب
    Görünüşe göre diğerinden kaçarken sırayla soygun yapıyorlar. Open Subtitles واحد يقوم بالمهمة بينما الآخر يقود أثناء الهرب
    Derler ki, bir şeylerden kaçmaya çalıştıkça kendini sürekli kaçarken bulurmuşsun. Open Subtitles تعلمين , يقولون لو تعودت على الهروب سوف تستمرين فى الهروب
    - Kardeşinin kardeşinin kuzeni kaçarken bunlar yok muymuş? Open Subtitles هذا الحديد وضع بعدما هرب أبن عمه أخو أختك
    Bu yüzden sen kontrolünü kaybedip ülkeden kaçarken onu idam ettiler. Open Subtitles لذلك تم إعدامه بعد الإحتلال في وقت هربت أنت من البلد
    Fakat kaçarken bile, silah arkadaşlarını kurtarmak için birkaç İskit öldürmeyi başardı. TED لكن حتى عند هروبه تمكن من ذبح بعض السكيثيين وأنقذ بعض الرفاق.
    Başka biri de cinayeti işittiğini ve çocuğu kaçarken gördüğünü söyledi. Open Subtitles وشخصآخريدعيبأنهسمعالقتل , ورأى الصبي يهرب بعدها،
    Cinayetten 15 saniye sonra kapıya koşup, çocuğu merdivenlerden kaçarken gördüğüne inanmamamızı mı istiyorsun? Open Subtitles هل يُفترض بنا أن نصدق أنه لم ير الابن يهرب عبر سلالم الدرج؟ بعد 15 ثانية من جريمة القتل؟
    Peltek ama iyi kalpli adamdan kaçarken çizgi film tavşanının her zaman işine yarar o. Open Subtitles الأمر يفلح في برامج الكارتون ذلك الأرنب الذي يهرب من الرجل اللطيف ذو العائقة في الكلام
    Sen kaçarken hamile bir kadını gurbet elde bırakıp gittin öyle mi! Open Subtitles في أرضٍ ليست بلدها تتركها لتكافح لوحدها بينما أنت تهرب منها ؟
    Onlar seni kaçarken yakalamadan teslim olman lazım. Open Subtitles من المهم ان تستلم عوضا ان يمسكوك وانت تهرب منهم
    Harbin, 1988 yılında bir ev soygunundan kaçarken birini bıçakladığı için hapse girdi. Open Subtitles هاربن سجن في عام 1988 لقيامه بطعن رجل بينما كان يحاول الهرب من عملية اقتحام منزل
    Patlama gecesi Clyde Mardon Chyre'ı vurarak öldürdü. Mardon ve kardeşi kaçarken uçakları düştü ve öldüler. Iris! Open Subtitles ليلة الانفجار كلايد مارتن اطلق النار وقتل شاير مارتن واخيه ماتو بتحطم الطائرة الهرب
    Derler ki, bir şeylerden kaçmaya çalıştıkça kendini sürekli kaçarken bulurmuşsun. Open Subtitles تعلمين , يقولون لو تعودت على الهروب سوف تستمرين فى الهروب
    Hapishaneden kaçarken bir subay öldürmüş. Bu adamın bir suç kaydı var. Open Subtitles لقد قتل ضابط عندما هرب من السجن كما ولديه ماضي حافل
    17 yaşında, Norveç'ten kaçarken hissettiğim duyguların aynılarını gördüm. TED وجدت نفس المشاعر التي شعرت بها في ال 17 من عمري عندما هربت من النرويج.
    Ölümcül darbeyi alıp saldırganından kaçarken büyük kan kaybı olmuş. Open Subtitles خسارته للكثير من الدم خلال هروبه من مهاجمه كانت قاتلة
    "Frizbi şiddeti" olarak tanımlayabileceğim bu olayda kendimizi bir kez daha Donovan'dan kaçarken bulduk. Open Subtitles وإذا,لااستطيعوصف ماحدثسوىبثورهالفريسبي00 مره اخرى وجدنا انفسنا نهرب من دونافان00
    Dalgalardan hayatlarını kurtarmak için kaçarken sahip oldukları her şey, hem de her şeyin geride bırakılması gerekiyordu. TED وهم يهربون من الأمواج، للنجاة بحياتهم، جميع ما يملكون، كان عليهم ترك كل شيء خلفهم.
    Senin şu kırılan parfüm şişesi hikayeni anlattım ona ve Walker olay yerinden kaçarken Leon Walker'ın yüzünü gördüğünü bildiğimizi söyledim. Open Subtitles أنااستبعت قصة زجاج العطر المكسور وقلت له نحن نعرف انه رأى وجه ليون ووكر عندما كان يفر من مسرح اطلاق النار.
    Anan kadar sorunluydu da kendini bu adamlardan kaçarken buldun? Open Subtitles ما كانت مشكلتك والدتك التي تجعلك تهربين مع أولئك الأشخاص؟
    Bu yüzden mi kaçarken bizi korumayıp hayvanlar gibi öldürülmemize izin verdin? Open Subtitles ألهذا لم تغطي هروبنا وتركتنا نُنحر كالحيوانات؟
    Geçen hafta evden kaçarken dilini kesti. Open Subtitles في الأسبوع الماضي ، قطعت لسانها وهي هاربة من المنزل.
    Evet, şey, market sahibi silah sesini duymuş şüpheliyi kaçarken bir an için görmüş. Open Subtitles أجل، سمع صاحب متجر صوت الطلقة الناريّة ولمح المشتبه به وهو يفرّ
    O şey her ne ise sen kaçarken mi dışarı çıktı? Open Subtitles هل تظن أنه أياً كان ذلك قد خرج عند هروبك ؟

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more