Ama sonunda anladım ki tek başıma kaçmaktan başka çarem yoktu. | Open Subtitles | ولكن افتضح أمري لم يكن لدي خيار سوى الهرب |
Ama sonunda anladım ki tek başıma kaçmaktan başka çarem yoktu. | Open Subtitles | ولكن افتضح أمري لم يكن لدي خيار سوى الهرب |
Annem kaçmaktan başka nasıl bir tepki vereceğini bilemedi. | Open Subtitles | لم تكن تعرف تصرفاً لائقاً سوى الهرب |
kaçmaktan başka şansı olmayarak, ondan teslim olmasını isteyen Üstadı tarafından kovalandı. | Open Subtitles | بدون اختيار الا الهرب , لقد تمت مطاردتها عن طريق سيدها , الذي ترجاها لتسلم نفسها |
kaçmaktan başka şansım yoktu. | Open Subtitles | لم يكن لدي خيار الا الهرب |
kaçmaktan başka çarem yoktu. | Open Subtitles | ليس لديّ خيار سوى الهرب. |
Ama kaçmaktan başka yapabileceğimiz bir şey kalmadı. | Open Subtitles | لكن لم يبقى سوى الهرب |