| kaçmayı başardı ama aracı elimizde, yani fazla uzaklaşmış olamaz. | Open Subtitles | اسمع, لقد هرب لكن شاحنته لدينا فلن يبتعد كثيرا. |
| Hücre mensupları tünelden kaçmayı başardı. | Open Subtitles | لقد هرب اعضاء الخلية عبر نفق |
| Jake odadan kaçmayı başardı. | Open Subtitles | لقد هرب جيك فعلاً من الغرفة |
| Tutuklandı, ancak kaçmayı başardı. Telgraf operatörü olarak eğitildi. Güçlüdür, herşeyin üstünden gelebilir. | Open Subtitles | قبض عليه ولكنه تمكن من الهرب ، تدرب كـ مشغلٍ للتلغراف ، قويٌ ويستطيع أن يتعامل مع أي شيء تلقيه نحوه |
| Dün, bizden kaçmayı başardı. | Open Subtitles | يوم أمس، وقال انه تمكن من الهرب منا. |
| Ama o hep kaçmayı başardı. | Open Subtitles | لكنه كان يتنصل مني كثيرا |
| - Vadim kaçmayı başardı! | Open Subtitles | لقد هرب (فاديم) |
| Washington sorun olmaksızın kaçmayı başardı. | Open Subtitles | لقد هرب (واشنطن) دون خدش |
| Viktor sürgüne yollandı, fakat kaçmayı başardı. | Open Subtitles | -تم إلقاء القبض على (فيكتور) وترحيله" " "لكنه تمكن من الهرب" |
| Esir düştü ama kaçmayı başardı. | Open Subtitles | تم أسره ، ولكنه تمكن من الهرب |
| Reiner kaçmayı başardı ama Annie aniden yönünü değiştirdi ve Eren'in olduğu yönde koşmaya başladı. | Open Subtitles | (راينر) تمكن من الهرب... لكن (آنّي) غيرت مسارها بغتة وهرولت صوب (إيرين). |
| Ama o hep kaçmayı başardı. | Open Subtitles | لكنه كان يتنصل مني كثيرا |