"kaçtığına" - Translation from Turkish to Arabic

• هرب
• هربت
• هربوا

Başka şansımız yok, kaçtığına inanmasına izin vermeliyiz.
لم يكن أمامنا خيار كان يجب أن ندعه يصدق أنه هرب

Ve o zaman onun kaçtığına, ...bir arkadaşına gittiğine karar verdiniz.
وعندها قررتي أنه قد هرب بدلا من البقاء عند صديق في مكان ما ؟

Gücü olmadan senden kaçtığına inanmamızı mı bekliyorsun?
.. و تظن أننا سنصدق أنه ماذا هرب منك؟ من دون قوى أو أجنحة؟

O yüzden karısının genç bir adamla kaçtığına eminim.
لذلك أنا متأكدة بأن زوجته هربت مع رجل صغير في السن.

Onları, görev başarısız olunca elimizden zar zor kaçtığına inandırmanı istiyorum.
اريد من ان تقعنهم انك بالكاد هربت منآ بعد ان فشلت المهمه

Senden kaçtığına göre intihar etmeyi düşünen biri.
إذا رأيت طفلة فى الغابات على إفتراض أنها لم تكن تقدم على الإنتحار وعلى إعتبار أنها هربت منكِ.

bir çoğunun yaya olarak kaçtığına inanılıyor.
لقد تمّ تأكيد أن أغلبيتهم هربوا على الأقدام.

Bazıları bu kimsesizin, İngiliz atlı bir sirk grubundan kaçtığına şahitlik ediyor.
هناك عدد من الناس شهدوا بأن هذا اللقيط... هرب من إحدى مجموعات السيرك الإنجليزية

Fleance kaçtığına göre, Banquo'yu öldüren olsa olsa Fleance'tır diyebilirsin istersen.
وعندها يمكنك القول القول أن ابنه قتله ثم هرب .

Doktor, başka bir şeyin pencereden kaçtığına dair isimsiz bir ihbar aldık.
لقد تلقينا يا دكتور مُكاملة مجهولة بأن هناك شيئاً آخر هرب من النافذة!

Albay Wegener'in otelden neden ve nasıl kaçtığına dair bir fikriniz var mı?
ألديك أدنى فكرة عن الطريقة أو السبب في هرب العقيد (فيجنر) من فندقه؟

Fleance kaçtığına göre katili o diyebilirsiniz.
وقد تقول إن شئت إن فليانس هرب

Luther kaçtığına göre, sence Toby benim için iyi bir şoför mü olacak?
أتعتقدين أن (توبي) سيكون سائقا جيدا لي بعدما هرب (لوثر)؟

Sonra da Courtney'yi hamsterın kaçtığına inandırmaya çalıştı. O da yemedi tabii.
وكان يريد اقناع (كورتني) أن الهامسـتر هرب من المنزل ولكنها لم تصدق والدها

- Efendim? Biraz önce dediğin gibi Başkan'ın eşini gizlice kaçtığına inandırmalısın.
بعيداً هربت بأنك تصدق السيدة تجعل أن عليك يجب ، قلت كما ذلك، ومع

In Ha'nın bu yaşta evden kaçtığına inanamıyorum.
لا أصدق أنها هربت من المنزل بهذا العمر

Oh, kaçtığına inanamıyorum.
ولكن أنا فقط - أوه، لا أستطيع أن أصدق هربت.

O adamdan kaçtığına inanmamız mı gerekiyor.
هل يجب أن نصدق أنها هربت منه؟

- kaçtığına inanamıyorum!
لا أصدق أنها هربت - ! لم يكن لك أي حق

...birkaçının yaya olarak kaçtığına inanılıyor.
لقد تمّ تأكيد أن أغلبيتهم هربوا على الأقدام.

Az önce Tigh ve diğer deri işlerinin kaçtığına dair bir haber aldık.
لقد وصلنا تاكيد بان تااى والاشباه-سيلون - هربوا