"kabilelerle" - Translation from Turkish to Arabic

    • القبائل
        
    • وقبائل
        
    giderek daha zeki hale gelmeleri. Zaman içinde kabilelerle, şehirlerle ve uygarlıklarla haşır neşir olmaya başlıyorum. TED لهذه المخلوقات سيعملون وهم في طريقهم، سيكونون أذكياء. سأتعامل مع القبائل والمدن والحضارات على مر الزمن.
    Eğer konuştuğumuz şeyi yaparsanız, insanların sizin dahil olduğunuz kabilelerle nasıl iletişime geçtiğine kulak kesilirsiniz. TED إذا فعلتم ما تحدثتم عنه، تستمعون لكيفية تواصل الناس حقيقة في القبائل التي أنتم منها.
    Ayrıca bana diğer kabilelerle Hayr'daki kabileler hakkında bilgi verdin. Open Subtitles لكن صوتك منحنى بصيرة فى داخل القبائل وبصيرة فى احداث وابل
    Ayrıca bana diğer kabilelerle Hayr'daki kabileler hakkında bilgi verdin. Open Subtitles ولكن ما قدمتموه لي القبائل البصيرة وقبائل خيري.
    Köyleri köylerle, kabileleri kabilelerle karşı karşıya getiren düşmanlıklar... Open Subtitles صراعات حرضت قرى ضد أخرى وقبائل ضد قبائل
    Rehberler biraraya gelip... bölgedeki tüm kabilelerle iş yapar. Open Subtitles المرشدين الذين سنقابلهم. إنهم يعملون مع كل القبائل فى المنطقة.
    Savaşmayı severler, özellikle barışçıl kabilelerle. Open Subtitles يحبون اختيار القتال خصوصا مع القبائل المسالمة
    Komşu kabilelerle savaşa girdiklerinde, kazanırlarsa kabile savaşçıları, karşı tarafın en iyi savaşçılarını, doktorlarını ve aşçılarını yerlermiş. Open Subtitles كانوا يدخلون في حرب مع القبائل المجاورة وعندما ينتصرون عليهم يأكل الفائز
    kabilelerle ilişkilerde resmi sözcü ben olduğumdan protokoldeki bu değişikliğe şaşıran bir lider bana ulaştı. Open Subtitles و بما أنني المفوض الرسمي مع القبائل, و كنت على إتصال بأخدهم و الذي أعرب عن حيرته بهذا التغيير بالبروتوكول
    Burada ise Mezarlıkların korunması için yerel hintli kabilelerle çalışma halindeyiz Open Subtitles وهنا نعمل مع بعض القبائل الهندية .المحلية لحماية قبورهم
    Fakat şu anda komşu kabilelerle rekabet ederken her şeyimizi kaybetme tehlikesiyle karşı karşıyayız. Open Subtitles لكن الآن،نحن نخاطر بفقدان كل شيء لصالح المنافسة مع القبائل المجاورة،المقصود هو...
    Ona gitmemizi istiyor. kabilelerle gelip Meydanşehr'de bizle buluşacak. Open Subtitles يريدنا نحن أن نذهب له سيقابلنا في (ميدان شهر) مع القبائل
    Siz benim yaşımdayken basılmış bir kitabınız vardı bir süvari subayıydınız ve Hindistan'da kuzeybatı cephesinde yerel kabilelerle savaşıyordunuz. Open Subtitles بالمقارنة، عندما كنت في مثل سني كنت كاتباً نُشرت له كتب وضابطاً في سلاح الخيالة في "الهند" تحارب القبائل المحلية على الحدود الشمالية الغربية.

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more