| yolcu kabinini uçurmayı denedi. Bizi uykumuzda öldürecekti. | Open Subtitles | لقد حاولت تفجير كابينة الركاب وقتلنا اثناء النوم |
| - Tamam, kurtarma kabinini getir. | Open Subtitles | حسناً , فلنذهب إلى كابينة الإنقاذ |
| - Kurtarma kabinini kullanırız. | Open Subtitles | سوف نستخدم كابينة الإنقاذ |
| Meğerse bir günah çıkarma kabinini beyin sıvısıyla dekore etmiş. | Open Subtitles | و إتضح أنه زين حجيرة إعتراف ببقايا مخه |
| Gus'la geri çekileceğiz ve itiraf kabinini zorlayacağız. | Open Subtitles | أنا و(جاس) سنشرب بضع كؤوس ثم نذهب إلى حجيرة الإعتراف |