Birak da kablolarla ben ilgileneyim. Ben nörocerrahi doktoruyum. Ellerim titremez. | Open Subtitles | دعيني أتولى أمر الأسلاك أنا جرّاح أعصاب , لديّ يدان ثابتتان |
Vasiyet ofisimde, elektrikli ocağın yanında, yıpranmış kablolarla birlikte. | Open Subtitles | الوصيّة في مكتبي, بجانب الموقد الحراري ذو الأسلاك المتآكلة |
Yük ışıkları gelene dek kablolarla oynamaya başla. | Open Subtitles | حاولي اِستقصار الأسلاك حتّى يصدر ضوء الإبطال. |
Burda kablolarla birleştirilmiş fıçılar var. | Open Subtitles | هناك الكثير من البراميل هنا جميعها موصلة بأسلاك |
Gerard'ın Erica ile beni yakaladığı zamanı düşündüm. Bizi üzerinden elektrik akımı geçen kablolarla bağlamıştı. | Open Subtitles | أجل، لقد فكرت فى الفترة التى حبسنى فيها "جيرارد" أنا و"إيريكا" مربوطين بأسلاك كهربية عالية التردد |
Onlarca yıldır şehirler ve ülkeler arasındaki uzun mesafeli iletişim, elektrik sinyalleri ile taşınmaktaydı, bakırdan yapılmış kablolarla. | TED | لعقود، كانت الاتصالات بعيدة المدى بين المدن والدول تتم عبر الإشارات الكهربائية، في أسلاك مصنوعة من النحاس. |
İlk sayfada kablolarla ilerleyen elektriğin ve uzayda ilerleyen ışığın şaşırtıcı hızını anlatıyor. | Open Subtitles | انظروا إلى هذه الصفحة الأولى تصف السرعة المدهشة لسرعة الكهرباء خلال الأسلاك |
Birinin kablolarla oynayıp oynamadığını, kısa devre olup olmadığını anlamak için, oksijen tankını söktük. | Open Subtitles | إذاً، لقد فككنا غرفة الأكسجين ... لنتيقن أن الأسلاك لم يتم العبث بها أو تتعرض حتى لقصر بالدائرة الكهربية ولكن لا شيء |
Navigasyon sistemindeki kablolarla devrelerdekileri değiştirebilirim, hatta biraz demir bulursak deliği bile kapatabilirim, ama en büyük problemimiz elimizde kapasitörümüz yok. | Open Subtitles | يمكنني تفكيك الأسلاك ،من نظام الملاحة وإذا حصلت على بعض الحديد، ربما ،أتمكن من رأب الصدع في الفجوة ،ولكن لدينا مشكلة كبيرة وهى .ينقصنا زوجين من المكثفات الكهربية |
kablolarla arası her zaman iyi olmuştur. | Open Subtitles | لقد كان دائماً جيد مع الأسلاك |
kablolarla uğraşıyor. | Open Subtitles | -إنه عالق بين الأسلاك |
Bu yüzden ben de, onları kablolarla bağladım. | Open Subtitles | لذلك، قمت بتوصيلهم بأسلاك. |
Bilirsiniz, kablolarla yapıIan türden, ya da... | Open Subtitles | ...شئ متصل بأسلاك |
Işık sadece optik kablolarla değil ayrıca çok ince silikon kablolar ile de yönlendirilebilir. | TED | يمكن توجيه الضوء ليس في الألياف البصرية فحسب، بل أيضا في أسلاك السليكون الرقيقة جداً. |
Burada üretilen enerji deniz altından geçen kablolarla doğruca Amerika'ya ulaştırılıyor. | Open Subtitles | الطاقة التي نولدها هنا تنقل عبر أسلاك تحت البحر عائدة إلى (أمريكا) |