"kablonun" - Translation from Turkish to Arabic

    • السلك
        
    • الكابل
        
    • سلك
        
    • التوصيلات
        
    Kablosunun çıkmış olduğunu gördüm ve dikkatle kablonun öteki ucunu aramaya başladım. Open Subtitles فلقد لاحظت أن السلك الخاص بها واضح لذا تتبعته بحرص نحو المصدر
    Ama henüz o kıvılcım saçan kablonun ne işe yaradığını çözemedim. Open Subtitles لكنّي لم أعلم تحديداً ، غرض العمل من ذلك السلك الوامض.
    Onu vurduğumda kablonun bu ucunu al teknenin aküsünün artı kutbuna bağla. Open Subtitles وعندما أقوم بذلك , عليك أن تأخذي هذه النهايه من السلك و توصلي المقبض الى القطب الموجب في بطاريه القارب
    Bu adamları kablonun başında testereyle gördüğünüzde İnternet'i sadece bir bulut olarak görmeyi bırakıyorsunuz. TED فعندما ترون هؤلاء الأشخاص متوجهين نحو الكابل حاملين آلة منشار المعادن، تتوقف عن رؤية الإنترنت كسحابة.
    Bu kasabadaki herkesi tanırım o yüzden buraya gelip kütüphaneyi kullanıyorlarsa bunun tek sebebi kablonun bozulmuş olmasıdır. Open Subtitles أنا أعرف كل من في المدينة والسبب الوحيد الذي يجعلهم يستخدمون المكتبة هو عندما ينقطع إرسال الكابل
    kablonun bir stajyer tarafından kesildiğini biliyoruz. Open Subtitles كلنا نعرف ان سلك مساعد القلب قطعته مستجدة
    kablonun kaldırabileceğinden fazlası. Open Subtitles ونحتاج لكثير من التوصيلات
    Şimdi, kablonun etrafında ikinci bir boyut da fark edilmeye başlar. Open Subtitles الذى يلف حول السلك,يصبح مرئياً. من وجهة نظرها,
    Bir kablonun boyu gibi uzun ve düzgün, ama aynı zamanda etrafını saran dairesel yönü gibi küçük ve eğimli olabilir. Open Subtitles مثل طول السلك, لكن يمكنهم أيضاً أن يكونوا فى غاية الصغر وملتفين مثل الإتجاه الدائرى الذى يلتف حوله.
    Kaluza ve Klein, evrenimizin dokusunun, kablonun yüzeyi gibi hem büyük ve uzunlamasına Open Subtitles كلوزو وكلاين قالوا اقتراح مجنون أن نسيج كوننا ربما يكون نوع مثل سطح السلك,
    Sekiz, kablonun iki ucunu birbirinden ayırın, ve plastik koruyucu kısmı çıkarın. Open Subtitles ثامناً : أفصل نهاية السلك إلى طرفين وأفصله عن الغطاء
    Ama sanki elektrik akımı kablonun bir tür mıknatıs gibi davranmasına sebep oluyor. Open Subtitles ولكنه كما لو كان التيار الكهربائي يجعل السلك يتحرك كنوع من المغناطيس
    kablonun kendisi küçük. Kusursuz plastik kaplama bunu izi bulunabilir kılıyor. Open Subtitles السلك نفسه عديم الأهمية، تلك الطبقة البلاستيكة عالية الجودة المغلف بها هي ما يمكن تعقبها
    Çalışması için kablonun içine konuşmana gerek yok. Open Subtitles لا تحتاج إلى التحدث إلى السلك من أجل العمل
    Şimdi, kablonun sonundaki ufak kancayı görüyor musun? Open Subtitles الآن، هل ترى تلك العلامة الشريط الصغيرة على طرف الكابل هنا؟
    Aslına bakarsak bu yükün en az yarısı - ölü yük dediğimiz kısım - kablonun kendisi. TED وفي الحقيقة، أكثر من 50 بالمئة من هذه الحمولة - هذه الحمولة الساكنة هي من الكابل نفسه.
    Bu kablonun hangi şirkete ait olduğunu bulmalıyız. Open Subtitles علينا أن نعرف أي شركة تملك هذا الكابل
    "Pilleri takmadan önce kablonun takılı olduğundan emin olun." Open Subtitles ...إفحص البطارية قبل" ،أن تضع الكابل "...
    Bir mıknatısı alıp bakır kablonun içinden geçirirseniz elektrik üretirsiniz. Open Subtitles خذ مغناطسياً و حركه خلال سلك نحاسي و سينتج تيار كهربي
    Şarabını getiren adam bir kablonun üzerinden uçarak geliyormuş. Open Subtitles في منتصف المطعم الرجل الذي يسكب النبيذ, يطير حولنا على سلك
    Yükseklerde bir kablonun üzerindesin ve beline bağlı ip yok gibi düşün. Open Subtitles فأنت تمشين على سلك عالي ولا توجد شبكة، يا أختي.
    kablonun kaldırabileceğinden fazlası. Open Subtitles ونحتاج لكثير من التوصيلات

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more