Suçu kabul edeceksin ve tutuklama yapmalarına yardım edeceksin. | Open Subtitles | ستقبل هذا الالتماس وتساعد في القبض عليهم |
- Bu koridorlarda dolaşan komplocu derin devlet mensuplarını hiçbir baskının dize getiremeyeceğini ne zaman kabul edeceksin? | Open Subtitles | عندما ستقبل تلك لا كمية الضغط أو السبب سيجلب لتنعيل المؤامرة الذي أعضائها... ... مشّهذهالقاعاتبالحصانةالمطلقة؟ |
Bu hediyeyi kabul edeceksin, dedi çünkü sen de bir gün bunu hak eden birine vereceksin. | Open Subtitles | و ثم قال "ستقبل بهذه الهدية لأنه يومًا ما عليك إعطائها إلى شخص آخر يستحقّها" |
Ama programımızı tamamlamak zorundasın periyodik uyuşturucu kontrollerini de kabul edeceksin. | Open Subtitles | لكن يجب عليك تكملة برنامجنا و توافق علي الخضوع لإختبار مخدرات دوري |
Ya kullanacaksın ya da anlamsız olduğunu kabul edeceksin. | Open Subtitles | يجب أن تستعمله أو ستقر إنه عديم الفائدة |
Çünkü o zaman, bu işin arkasında bir hayalet olmadığını kabul edeceksin. | Open Subtitles | لأنّك ستعترف عندها أنّه لا يوجد شيطان يقبع خلف كلّ هذا. |
Son olarak, Düşes'in 25. doğum gününe kadar vekillik yapmasını kabul edeceksin. | Open Subtitles | وأخيراً، ستوافقين على شراكة الوصاية على العرش مع الدوقة |
- Cato, dikkatli ol. - Rezil bir teslimiyeti kabul edeceksin! | Open Subtitles | (إحذر يا (كاتو - ستقبل الإستسلام المذل - |
Ama kabul edeceksin. | Open Subtitles | لكنك ستقبل بها. |
- İşi kabul edeceksin. | Open Subtitles | ستقبل بذلك العمل ؟ |
- İşi kabul edeceksin. | Open Subtitles | ستقبل بذلك العمل ؟ |
Öyleyse arkadaşının itirafını kabul edeceksin. | Open Subtitles | إذاً ستقبل إعتراف صديقك |
Terfiyi kabul edeceksin. | Open Subtitles | ستقبل الترقية |
Terfiyi kabul edeceksin. | Open Subtitles | ستقبل الترقية |
- Ama bu işi kabul edeceksin. | Open Subtitles | -لكنّك ستقبل هذا المنصب ! |
Bunu kabul edeceksin. | Open Subtitles | ستقبل بهذا |
Karşılığında, ırkçılık suçu kurbanı olmakla ilgili her şeyi unutmayı kabul edeceksin. | Open Subtitles | بالمقابل , توافق علي نسيان كونك ضحية لجريمة عنصرية |
Burayı bir başımıza yürütemeyeceğimizi ne zaman kabul edeceksin? | Open Subtitles | متى ستقر بأن الحقيقة |
Ben kazanırsam ilişkimizi kabul edeceksin. | Open Subtitles | إذا فزت ، أنت ستعترف بعلاقتنا |
En az altı hafta yatarak tedaviyi kabul edeceksin. | Open Subtitles | ستوافقين على البقاء في المستشفى للعلاج لمدة 6 أسابيع كحد أدنى. |