| Bence bu kabul edilemezdi. Böylece birşeyler yapmaya karar verdim. | TED | ظننت أن هذا أمر غير مقبول. لذا قررت أن أفعل شيئاً حيال الأمر. |
| Keith'in küçük zeka gösterisi asla kabul edilemezdi. | Open Subtitles | عرض كيث لمهارته العقليه اليوم كان غير مقبول |
| Yine de babanın yaptığı şey, benim için asla kabul edilemezdi. | Open Subtitles | ولكن ما فعله أبوكِ على الوجه الآخر غير مقبول بالنسبة لي إطلاقاً، |
| Oyundaki davranışların kabul edilemezdi! | Open Subtitles | إن تصرّفك في المباراه كان غير مقبول بتاتاً. |
| Bu gerçekten, ama gerçekten kabul edilemezdi. | Open Subtitles | لقد كان هذا الامر غير مقبول مني. |
| Bugün okulda sergilediğin davranışlar kabul edilemezdi. | Open Subtitles | سلوكك في المدرسة اليوم كان غير مقبول. |
| "Orada yaptığın şey kabul edilemezdi!" | TED | "ما قمت به هناك كان غير مقبول" |
| kabul edilemezdi. | TED | إنه أمر غير مقبول تماماً. |
| Sizin evliliğiniz kabul edilemezdi. | Open Subtitles | زواجك كان غير مقبول |
| - kabul edilemezdi. | Open Subtitles | -تصرف غير مقبول |
| kabul edilemezdi. - Biliyorum. | Open Subtitles | غير مقبول |